NE ÖĞRENMEK NE DE GERİ DÖNMEK İÇİN GEÇ DEĞİL!..
Sabırsızlık insanın mayasında var.
Adem bile cennetten bu yüzden kovulmadı mı?
Ancak biz Trabzonlularda çok daha fazla var..
Her şey bir anda olsun istiyoruz, lakin hiçbir şey de olmuyor..
‘Gereksiz acelecilikler, büyük başarıları engeller’
Ya da ‘Acele etmek ancak sinek avlamaya yarar’ diyen atasözleri var ama hangimiz uyarız ki!..
Hele de söz konusu Trabzonspor olunca tüm bu güzel sözlerin hiçbir anlamı yoktur.
Çünkü yıllardır her sezon aynı hataları yapa yapa batağa saplandık da, ne yanlışımızı görüyoruz, ne de hatalarımızdan geri dönüyoruz..
***
Gelinen noktada Trabzonspor’un sorunu saha sonuçları değildir..
Bugün yenilirsin, yarın üç maç arka arkaya kazanıp yukarılara tırmanırsın..
Lakin, yıllık 80 milyon gelirin, 300 milyon giderin ve de 600 milyon civarında borcun varsa...
Hastalığın tarifi derin komadır.
Eğer bünyeye uygun çok doğru tedaviler uygulanırsa..
Hasta sahipleri de her zamanki sabırsızlığıyla ‘Niye hala ayağa kalkmadı’ diye iki gün sonra doktorların yakasına yapışıp ‘Ne haliniz varsa görün’ diye kaçırtmaz ise..
3-4 yıl sonra en azından kendi başına yürüyebilecek hale gelir..
***
Böyle bir yola girilirse ancak o zaman saha sonuçlarının bir faydası olur.
Çünkü başarı bazı şeyleri kolaylaştırır.
Başarı parayı getirir, para da başarıyı..
Yani ikisi paralel gider..
Bunlardan birisini ihmal edersen, paralelcilerden kötü durumlara düşersin!
Yani ‘Takım ne yaparsa yapsın ben borçları öderim’ mantığıyla da olmaz..
‘Takım şampiyon oldu ya bana ne borçtan.. Nasılsa bu havayla kongrede ibra edilirim’ demekle de..
***
Bu yüzden Trabzonspor ilk yarıyı kaçıncı bitirmiş!
ikinci yarı ne yaparmış!
Antrenör kim olurmuş!
Transferde kim satılır, kim alınırmış tan önce..
Asıl yapılması gereken , bünyeye uygun ve Trabzonspor’u efsane yapan gerçeklerle örtüşen yol haritasının yapılmasıdır.
***
Bir Çin atasözü ‘Ne öğrenmek, ne de geri dönmek için geç değildir’ der..
Umalım ki Sayın Usta ve yönetimi, çöküş sebeplerini iyi tahlil eder ve onca uyarıya rağmen süreklilik arz eden hatalardan geri döndürür.
***
Ayrıca şunu da açık sözlülükle söyleyeyim;
Bu kadar zor durumdaki bir Trabzonspor’da görev alıp sorumluluğu üstlenen Muharrem Usta ile, bu sıkıntıyı omuzlamak üzere koşarak ve coşarak aday olan Celil Hekimoğlu gibi insanların kıymetini de iyi bilelim..
Trabzon gibi kimsenin kimseyi ve hiçbir şeyi beğenmediği bir yerde, bu yükün altına girmek çok büyük bir özveridir ve her babayiğidin de harcı değildir..
***
Eğer bu fırsat ta iyi değerlendirilmezse..
Korkarım Trabzon, bu Trabzonspor’u gömer..
Zira hastalığın seyrine göre istikamet bellidir..
Ruhuna el Fatiha!..