Ekrem İmamoğlu’nun arkasına aldığı rüzgar AK Parti’yi o kadar zor duruma düşürmüş görünüyor ki eleştiriler yerini; öfkeye, ondan da öte hakarete ve ayrıştırmaya bıraktı.

Tıpkı, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu örneğindeki gibi.

***

Ayrıştırmaya değil de tam aksine birliğe ihtiyacımızın olduğu bir dönemde iktidar partisinin belediye başkanı Göksu çıkıp, Trabzonlulara Yunan imasında bulunmayı haddi olarak nitelendirebildi.

Ne hazin, ne hezeyan...

***

2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde; bütün Avrupa basınının, partisinden övgüyle söz ettiğinden bahsedecek değilim Göksu’ya.

Zira kendileri özeleştiriden bir hayli uzak olduğundan bunun işe yaramayacağını biliyorum.

Ancak kendisine öğrenmesi gereken birkaç gerçekten bahsedeceğim elbette.

Çünkü Yunan değilim, Trabzonluyum!

***

Sadece bir seçimi kazanmak adına koca şehre hakaret yağdıran ve Esenler’de kafasını kuma gömüp gerçeklerle yüzleşemeyen Göksu’ya, Trabzon’da ve Trabzonlular arasında Yunan olmadığını ama Yunanlıları denize döken Türk Ordusu içerisinde Trabzonlunun en önde yer aldığını hatırlatalım.

***

Mazisinde FETÖ seviciliği olan Göksu’ya, bu şehrin ülke birliği ve beraberliği için hiçbir zaman, hiçbir koşulda üzerine düşen görevi üstlenmekten geri adım atmadığını ve atmayacağını da hatırlatalım.

***

Söylediklerinin pahalıya patladığını anlayınca içinde bulunduğu senaryoya uygun davranmak adına sosyal medya hesabında bordo-maviye sığınan Göksu’ya, Fatih Sultan Mehmet’in, “Trabzon fethedilmeden İstanbul’un fethi tamamlanmamış olur” sözlerini de hatırlatalım.

***

Trabzonluyu Yunan’a benzeten Göksu’ya, Kurtuluş Savaşı için “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen zat için kendi partisinden yağan övgüleri de hatırlatalım.

***

Kendisi için bir hükmü var mıdır, yok mudur bilmem ama Göksu’ya, Ulu Önder Atatürk’ün vasiyetindeki şu satırları da hatırlatalım: “Beş sene önce ilk kez Samsun’a ayak bastığım zaman bana kalp gücü veren vatandaşlarımın ilk sırasında Trabzonluların bulunduğunu asla unutmayacağım. Sakarya büyük kanlı savaşına Üçüncü Tümen ile yetişen Trabzon evlatlarının savaş alanında gösterdikleri özverili çabaların kıymetli anısı, bilincimde sürekli canlı kalacaktır.”

***

Ve aynı Göksu’ya, Çanakkale Savaşı sırasında Trabzon Lisesi’nin öğrencilerini cepheye yolladığı için yıllarca mezun veremediğini de hatırlatalım.

***

Son olarak Göksu’ya hatırlatalım ki, Trabzonluyu Yunan’a benzetip ayrımcılıkta flama taşıdı ama bu şehrin 15’lik Eren’i kendisi gibiler de bu bayrak altında birlik ve beraberlik içinde yaşasın diye canını seve seve verdi.

***

Keşke bunları görebilseydin, ama göremezsin.

Çünkü kısa vadeli beklentilerin doğrultusunda Yunan yaftası ile ayaklar altına almaya çalıştığın Trabzonlulara yaptığın güruh muamelesi aslında senin kaygılarının ve kaçış noktası arayışının bir göstergesidir.

***

Milleti öncelediğini öne süren bir partinin mensubu olmasına rağmen Göksu’nun içerisinde bulunduğu bu gaflet; partinin Trabzonlu mensuplarını da düşündürmelidir.

Sayıca üstünlüğü olan kabinedeki Trabzonlu bakanlar ve Trabzonlu bürokratlar; siyasetlerinin ne noktaya taşındığına da dönüp bir bakmalıdır.

Tabii ki bakabilirlerse.