Milli ara nedeniyle lige 2 hafta verilmişti. Şehir bu maçla yattı kalktı. Lokantada, fırında, çay ocaklarında, tüm ülkede Trabzonspor-Fenerbahçe maçı konuşuldu. 1. ile 2.’nin maçıydı. Beşiktaş da 3 puan kaybedince 9 puanlık maç oldu Fenerbahçe maçı. Hep geliyorduk geliyorduk, önümüze gelen bu şansları değerlendiremiyorduk. Bu sefer öyle olmadı. Maç bizim için 3.dakikada yediğimiz golle başladı.
Şok olduk, ardından kırmızı kart ve üstüne çilingirimiz Bakasetas'ın frikiği ile ballı kaymaklı lokum oldu. Maç 1-1 olunca Trabzonspor oyun kurmakta, pozisyon bulmakta zorlandı. Bunun en önemli sebebi rakibin komple yarı alanında kalması, oyunu sıkıştırıp, futbolcularımıza baskı uygulamasıydı. Bu ta ki gole kadar devam etti. O bölüme kadar Gervinho, Berat ve bir çok oyuncumuz istenileni veremedi.
Oyuna sonradan giren oyuncularımız Yusuf, Cornelius, Siopis, Trondsen ve Dorukhan müdahaleleri doğruydu. Özellikle sırtı dönük oynamayı çok iyi bilen Cornelius tam isabet. Bence maçı Yusuf'la beraber o aldı. Takımımız rakibin on kişi kalacağına çalışmamış, normaldir. Fenerbahçe maçı ve ilk defa hakem kusursuz maç yönetti. Hiç olmayan şeyler oldu. Rakip kırmızı görecek ve Trabzonspor'a penaltı verilecek. Zor... Sanırım bu maçı seyredenler Uğurcan- Altay karşılaştırmasını daha yapmazlar. Bu sezon bileği bükülmeyen Trabzonspor namağlup hak ettiği liderlik koltuğuna oturdu. Şehir hüsrana uğramadı. Morallendi. Mutluluk hiçbir şehre bu kadar yakışmadı. Dışardan gelen taraftarımız sevinçle haftasına başlayacak. Bizler ise yeni hayaller kuracağız... Bordo Mavi hayaller.