Trabzon’a yıllarca en değerli ve anlamlı hizmetleri yaptığı halde, kamuoyunun henüz yakından yeterince tanımadığı çok kıymetli bir bürokratımızın başarı öyküsünü değerli okurlarımızla paylaşmamızın milli bir görev olduğuna inanıyorum. Bunca değerli hizmetine rağmen, geri kalmış müstemleke ülkelerindeki kurallara tabi tutulup; Rahmetli Demirel’in dediği gibi “beş kere gittim-altı kere döndüm” esprisinde ve aslında gerçeğinde kendini bulup, değişik iktidarlar döneminde; beş kez görevden alınıp, mahkeme kararı ile görevine iade edilen Mustafa Çatalı Trabzon kamuoyu daha yakından tanısın istedik. Onun, özverili, vatansever ve milli ve manevi değerlerimizle yoğrulan asaletli duruşunu ve yıllarca görev yaptığı Trabzon “Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi müdürlüğünde” kimsesiz çocuklar için “Müdür Baba” rolünde merhamet ve güven abidesi olduğunu kurumda bilmeyen yoktur. Türkiye genelinde, ne yazık ki, bu kurumlar ile ilgili üzücü haberler her gün gazete sahifelerinde yer alırken, Trabzon’da ki; 15 adet “Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğüne” bağlı yaşam alanlarında bir tek olumsuz hadisenin yaşanmamış olması Sayın Mustafa Çatal ve yönetimindeki değerli mesai arkadaşlarının alkışlanacak başarısıdır.
Mustafa Çatal, bu başarısını; kurum kültürü oluşturarak, insanlara değer vererek, sorumluluğundaki çocukları kendi çocuklarından ayırmayarak, onların her derdi ile gece-gündüz gerek bir baba gibi ilgilenerek ve gerekse de bu işleri yaparken asla yorulup, mazeret değil çözüm üreterek elde etmiştir. Bu gün eğer Trabzon Valiliğimizin bu alanda yüzü ak, sözü rahatsa bu Sayın Mustafa Çatalın duyarlı, fedakâr ve basiretli yönetim anlayışı ile yakından ilgilidir. Gerektiğinde, sokaktan sıradan veya hatırlı ama art niyetli insanların, kendi çıkarları için devreye sokabildikleri bakanlara kadar sorgulayıcı isteklere karşı doğruyu, eğmeden-bükmeden yüzlerine söyleyebilen Mustafa Çatal, ardından her defasında bunun ödülünü! görevden alınmak suretiyle almışsa da, hukuk alanında verdiği haklı mücadelesiyle bu tür siyasi ve politik baskılarında üstesinden gelmesini bilmiştir.
1956 Çaykara doğumlu olan Mustafa Çatal gençlik yıllarında da birçok gönüllü sivil toplum kuruluşlarında başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yapmıştır. Çaykara Ülkü Ocakları başkanlığı döneminde, yurt dışından yayın yapan komünist “bizim radyo” yöneticilerinin hedefi olacak kadar vatanperver olan Mustafa Çatal ayni zamanda “Siyah Kuşak Karateci” kimliği ile onlarca gencimizi, sokak kabadayılarının, esrarın ve eroincilerin de elinden kurtarmıştır. Zaman zaman menfaatlerine dokunduğu bu gurupların saldırısına uğrayıp, onlarla da anladıkları dilden mücadele etmekten yılmayan bu yiğit insan, onlarca gencimizin de sporcu kimliğine kavuşmasına sebep olmuştur. Asil mesleği öğretmenlik olan Mustafa Çatal, değişik yerlerde ve okullarda görev yaptıktan sonra, 1984 yılında “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına” geçerek, çocuk yuvasında kendisine emanet edilen kimsesiz çocukların, barınması, okutulması ve evlendirilip, İş sahibi olmasına kadar ilgilenmiş ve tüm çocuklara baba şefkati ile sahip çıkıp onları her türlü taciz ve tecavüzlerden de koruyup, kollamıştır. Bu yavrularımızın uyuşturucuların eline düşmemesi, içki ve sigara gibi kötü alışkanlıklar edinmemeleri için çokça mücadele eden Mustafa Çatal ne yazık ki, devlet ricali tarafından değeri tam olarak teslim edilmemiş olup bu yılın ortalarına doğru, yani yakın bir zamanda çok sevdiği kurumundan ve evlatları gibi sevdiği yuvadaki çocuklarından gönlü kırık olarak emekli olup ayrılacaktır.
Eli açık, gönlü zengin, ikramı bol olan bu değerli insanın, duygusal özelliği zirvededir. Şair tabiatlı olan Mustafa Çatal, “Sığınağım” isimli bir şiir kitabı yayınlamış olup, ikinci şiir kitabı için de tüm hazırlıklarını tamamlamıştır. “Benim de Ailem Var” isimli projesi ile adından çokça bahsettiren Mustafa Çatal, benzerlerinin Avrupa’da uygulandığı bu projenin, dikkate alınmayıp şimdiye kadar uygulanmamış olmasından da fazlaca üzgün olduğunu her vesile ile yakın dostlarına ve mesai arkadaşlarına anlatmıştır.
Sen gönlünü hoş tut değerli insan. Bu millet ve seni yakından tanıyan dostların seni layık olduğun yerde, yani gönüllerinde her daim yaşatacaklardır. Ne mutlu sana ki; emekliliğinin ardından, “ırzız, hırsız ve arsız” dedirtmeden bir ömür uğruna her şeyini feda ettiğin milletinin kimsesiz çocuklarını aç kurtlara yem etmeden görevini tamamlamanın huzuru ile görevinden ayrılacaksın. Görev süresince çokça hak ettiğin halde sana layık görülmeyen “başarı belgesi” yerine, “emeklilik şeref belgesi” geciktirilmeden! Sana takdim edilecektir, merak etme! Emeklilikten sonraki hayatında da, dostların için her zaman aranan güler yüz, yuvada arkanda bıraktığın çocukların için de, unutulmayacak olan bir “Müdür baba” olarak anılacaksın.
Ne mutlu senin gibi dostu olan insanlara, değerli “Müdür Baba”… Aramıza hoş geldin…