MURARREM İNCE

Filmi biraz ileri geri saralım. Muharrem İnce’nin Genel Başkan olma isteği Deniz Baykal’ın Genel Başkanlığı döneminde başlıyor. Grup Başkan Vekilliğine razı olunca ilk hamleyi yapmakta geç kaldı, bu geç kalış onu bu günlere getirdi.

İnce’nin cumhurbaşkanı adaylığına, CHP karar vericileri istekli değildi. Kamuoyundan ve anketlerden baskı gelince mecburen İnce olsun dediler. Oysa adaylığa en yakın kişi İlhan Kesici idi. Zira kızgınlığından CHP’den önce İnce’yi kendisi açıklamıştı.

Muharrem İnce 4 Mayıs 2018 tarihinde adaylığı açıklandı. Seçime 50 gün kala. 50 gün içinde Türkiye kampanyası yapmak imkânsız. 81 vilayeti istesen bile gezemezsin. İnsanın sesi dayanmaz. Üstelik bu dönemin 30 günü Ramazan, 4 günü Ramazan Bayramı. Afiş hazırlanacak, fotoğraflar çekilecek, müzik yapılacak, slogan bulunacak, otobüsler ayarlanacak, uçuşlar ayarlanacak, finansman bulunacak. CHP aday belirlemede geç kalarak, başlamadan kaybetmeye hazırız gibi büyük bir planlama yanlışına imza attı… İnce’nin esas kızgınlığı buradan geliyor.

Yüksek Seçim Kurulu’nun şüpheli tarafsızlığı ve sandık güvenliği inancının doruklara çıktığı bir zamanda, Muharrem İnce seçmeninin bam teline dokunarak Yüksek Seçim Kurulu’nun “kapısına avukatlarla dayanırım” diyerek ihtarname çekiyordu. YSK’nın mühürsüz oylar geçersizdir hükmünü geçerlidir şeklinde değiştirmesine sessiz kalan İnce’nin prestiji YSK’nin prestijinden farksız oldu.

CHP MYK üyesi Onursal Adıgüzel, sandıkları çok iyi koruncaklarını, telefon uygulaması ile sonuçları anında alacaklarını açıklıyordu. Seçim gecesi bu sistem dakikada bir değil, 24 saatte bir sonuç vermedi. CHP’nin adayı geç belirlemesinden sonra bu sefer oyları da sayamayarak ikinci büyük hatayı yaptı. İnce’ye sürekli veri gönderdik, diyemiyorlar. CHP’de veri yoktu. Hatta CHP genel merkezine giden gençlere burada yapacak bir şey yok cevabı veriliyordu. İnce sonuçların alınması için nasıl görüşmeler yaptı, kimle görüştü, nasıl mutabık kalındı kamuoyu bunu hiç öğrenemedi.

Muharrem İnce gibi deneyimli bir siyasetçinin çok iyi bildiği gibi seçimler, seçim koordinasyon merkezinden (SKM) takip edilirdi. Oysa İnce bir otel odasından seçimleri takip etti. Peşinden hala gelen büyük hatası burada başladı. Partisinin iki büyük yanlışını -geç aday belirleme ve seçim sonuçlarını verememe- örten daha büyük bir hata yaptı.

Ankara’da 48 saat içerisinde bilgisayarlar, televizyonlar, monitörler, basın merkezi vb. gibi unsurları olan bir SKM kurulabilirdi. Seçmeni Muharrem İnce’nin SKM’de olduğunu bilmeliydi. Gece nerede olduğu bile belli değildi. Sonra otelde olduğu öğrenilen Cumhurbaşkanı adayı İnce, vatandaş gibi Anadolu Ajansından (AA’dan) verileri alan haber kanallarına ve birazda telefon trafiğinden veri elde etmeye çalışıyordu. Yetmezmiş gibi gazeteye kısa mesajla kaybettiğini açıklıyordu. Mitinglerine koşanların umutları mesajla kırıldı.

Önemli yerlere aday olan kişilerin ceplerinde veya zihinlerinde kazanma ve kaybetme mektupları olur. Duruma göre çıkar, daha önce hazırladığı mektubu açıklar. Muharrem İnce’nin bunu yapmaması büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuştu. “Bana müsaade etmediler” diyor. Cumhurbaşkanı adayı olan kişinin böyle bir şey için müsaade almaya ihtiyacı yok.

Şimdi parti kuracak ve Cumhurbaşkanı adayı olacağını söylüyor, işi kolay mı zor mu onu bilemeyiz. Ancak CHP’nin işi çok zor. Neden mi? Eğer milletin içine sinmeyen bir aday ile özellikle de sağa yakın bir isimle yola çıkarsa karşılıklı büyük hatalara rağmen İnce tepki oyları alacaktır.

CHP’nin diğer bir işi daha zor, millet Ekrem İmamoğlu’nu aday istiyor. Ekrem olmazsa Mansur’a da razı… Cumhurbaşkanlığı seçiminin normal tarihi 25 Haziran 2023, erkene alınacak tarih Mart 2023 veya Kasım 2022 olur.

Mansur veya İmamoğlu adaylığının kokusunu çıkarsa Belediyeleri ele geçirmek için Cumhurbaşkanlığı seçimleri daha erkene alınır mı? Ekonomi biraz düzelse Erdoğan gibi bir kurt siyasetçi bu fırsatı kaçırmazdı.

Yerel seçimler 31 Mart 2024, yani olası Ekrem veya Mansur adaylığı gelişirse şehirlerini bir yıl muhalefete bırakmaları gerekecek. Burada gene İnce devreye giriyor. Ekrem veya Mansur dışında bir aday İnce’nin oyunu kesin arttır.

Üstüne şimdi kesin gibi bakılan dar veya daraltışmış seçim sistemi geliyor gibi. Seçilme riski zora girecek milletvekillerinde bunun büyük telaşı var. Seçim sistemi de İnce’nin geleceğini etkiler.

Sonuç karşılıklı yapılan hatalardan başarı gelmesi zor.