Kadim bir devlet ve milletiz..
Sadece Anadolu coğrafyasını baz alırsak yaklaşık 10 asırdır bu topraklarda devlet olarak varız..
Adı ister Büyük Selçuklu, ister Anadolu Selçuklu, ister Osmanlı isterse Cumhuriyet olsun..
Kadim bir devlet geleneğimiz var.
Tarihe mal olmuş şahsiyetlerimiz var; Alpaslan, Alaattin Keykubat, Abdülhamit ve Atatürk..
Bu devlet geleneği içinde bir çok güzel hasletlerimiz var(dı)..
Bunların en başında ise ‘Devlet Terbiyesi’ gelir..
Bu terbiyenin saç ayakları ise; Kurumsal akıl, kurumsal hafıza ve kurumsal davranış..
Millet olarak ise bu topraklardan beslenen özelliklerimize ise ‘ Anadolu İrfanı’ deriz veya derdik..
Depremde, yangında, ramazanda velhasıl her müşkülde ve durumda fırsatçıların ahlaksızlığı sınır tanımıyor..
Maalesef değerlerimiz tepe taklak olmuş..
Kadim devlet geleneği var dedik ama bu yangında sorumlu kim belediye mi bakanlık mı hala bunun tartışmasını yapıyoruz..
Bu ülkede gıdadan can mal güvenliğine hiçbir denetim ve kontrol adam gibi yapılmıyor.
Sonuç işte..
Artan hayat pahalılığı ve yitirilen canlar..
Tarım ve hayvancılık ülkesinde vatandaş gıdaya ulaşmada zorluk çektiği gibi fahiş zam ve insan hayatını hiçe sayan sermaye sahiplerinin alt yapı yatırımsızlığına bağlı yitirilen insanlarımız..
Dış siyasette, Türkiye ilk defa yaşadığımız coğrafyada önce oyun bozucu sonra oyun kurucu oldu. Artık masada paylaşılan değil paylaşan tarafındayız(Kurtlara karşı kuzuların tarafında).. Afrika’daki son vatan toprağı Libya’dan kadim Anadolu coğrafyasının uzantısı olan Suriye ile Portekiz Donanmasını önce Osmanlı Donanması zanneden ama gerçeği görünce top atışları onu perişan edip kovan Somali’deyiz.. Kıbrıs Savaşından sonra kazanılan en büyük başarı Karabağ Zaferi ise hiç unutulur mu?
Gururumuz TSK envanterinde yerlilik oranı %80 ile % 100 civarında..
Bilad-ı Şam’da mazlumların umuduyuz.
Ya Anadolu’da yani iç siyasette..
Mazlum ve mustazaf coğrafyaların hayalleri ile bütün bu başarılar içte mutfaktaki yangına, kurumlardaki vurdumduymazlık ve hesap sormayan bir zihniyete kurban edilmesin..
Ebuer hazretleri ne güzel demiş; “Gece yatağa aç girip sabah kılıcını kuşanmayan adama şaşarım.”..
Ya da Şam halkından topladığı vergileri bir süreliğine geri çekiliyorum diye iade eden Hz. Ömer..
(HOŞ HZ. EBUZER VE HZ.ÖMER’DEN BAHSEDEN BENİM GİBİ MÜNEVVERLERE KULAK TIKAYANLAR OLSA DA!)
Devlet kurumsal olarak millet de ahlaki olarak gereğini yapmalıdır.
Hülasa kurumlarda istifa da makamdan ayrılma da erdemli bir davranıştır...
Unutmayın bu topraklar, dedelerimizin mirası kadar çocuklarımızın da bize emanetidir. Emanetimize sahip çıkalım.
Duygu düşünce ve davranışlarınızdaki sağlık ve uyumun devamı dileğiyle esen kalın..