Türkiye A Milli Futbol Takım kadrosu açıklanınca farklı beklenti içinde olan birçok kişi ister istemez hayal kırıklığına uğradı. Yeniden yapılanma bekleyen kesim Burak Yılmaz, Gökhan Gönül, Mehmet Topal ve Emre Belözoğlu gibi artık futbolunun son demlerini yaşayan bazı futbolcuları kadroda görmeyi beklemiyordu.
Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta duygusal yapımız. Milli takıma giden futbolcuları Milli Takım mantığından çok oynadıkları kulüplere, futbolcuların kişiliklerine ve yaşlarına göre değerlendirme anlayışımız. Dünyada örnekleri çok. Buffon İtalya Milli takımıyla son 5 dünya kupasına katıldı(41 yaş). Dünyanın en büyük futbolcusu kabul edilen Pele 1958-1970 arası 4 Dünya kupası gördü. Sergio Ramos 2005 yılından bu yana 135 milli maça çıktı (32 yaş). Şenol Güneş Türkiye A Milli Futbol Takımına en büyük başarıyı yaşatan çalıştırıcı olarak ve duygusal bakarsak “bizden biri olarak” doğaldır ki önümüzdeki turnuvayı kaçırmamak için en doğru hamleyi yaptı. Pek çok genç yeteneğin yanına tecrübeli futbolcuları da yerleştirdi. Liglerin devam ettiği kimilerinin şampiyonluk kimilerinin de kümede kalma mücadelesi verdiği şu zaman diliminde futbolcuları konsantre etmek ancak Şenol Güneş kalibresinde bir futbol adamının başarabileceği bir iş. Hüseyin Türkmen, sakatlıktan yeni çıkan Abdülkadir Ömür, Emre Kılınç, Halil Akbunar, Bilal Başaçıkoğlu gibi nice yetenekli futbolcu milli görev için hazır bekliyorlar. Şüphesiz sıra onlara da gelecektir. Bu süreçte bizlere düşen sağ duyulu olmak ve taşların yerine oturması için zaman tanımak.
Futbol için sadece yeteneğin yetmediği, takım içi koordinasyon, taktik zeka, mental hazırlık gibi süreçlerin de başarıyı doğrudan etkilediği unutulmamalı. Sadece bireysel yetenekle şampiyon olunabilseydi şu anda dünyanın en yetenekli futbolcuları olarak Messi’li Arjantin’in veya Ronaldo’lu Portekiz’in her turnuvayı şampiyon tamamlaması gerekirdi. Kaldı ki Messi de Ronaldo da 30’lu yaşlarını geçmiş futbolcular.
Görünen o ki Şenol Güneş’e zamanında sahip çıkmayan bir takım lobilerin etkisindeki TFF milli takımın düştüğü içler acısı hale daha fazla direnemedi. Bu çalıştırdığı kulüpte iyice yıpranan Şenol hoca için de büyük bir fırsat.
Milli takım inanıyoruz ki ancak Şenol Güneş gibi doğru bir isimle hak ettiği marka değerine ulaşacaktır. Trabzonspor’umuz gibi alt yapı hamlesiyle örnek olmuş(Milli) bir kulübün taraftarları olarak bize düşen en büyük görev de Türk futbolunun üzerine bir güneş gibi doğan Şenol hocamıza herkesten çok destek vermek. Kuzeyin büyülü topraklarından öz suyunu alan “Türk futbolunun filozofu” yolun açık, bahtın güzel olsun.