MİLLİ EĞİTİM'E BİR ÖNERİ


Okulu TOKİ’ye bağlı yüklenici firma yapıyor. 16 derslik okul daha bitmedi. Yakında Bakanlığa teslim edilecek.
Yapımında herhangi bir sorun yok. Buraya dek her şey güzeldir.
Bizce merak edilen konu, buna ne ad verileceğidir(?)
 Okula ad vermeden önce yöre iyice araştırılmalı, tanıdık bir ad verilmesi yoluna gidilmelidir.
Yöre halkının büyük bir çoğunluğu Eğitmen Halit Aydoğdu adının verilmesini istiyor.
Halit Aydoğdu, gece gündüz demeden yaşamı boyunca çalışmış. Kendini halkının aydınlanmasına adamış bir eğitim emekçisidir.
O, olmasaydı toplum yerinde sayardı. Karanlıktan aydınlığa çıkamazdı. Özdil, eğitimde belli bir yere gelmişse bunu Eğitmen Halit Aydoğdu’ya borçludur.
Milli Eğitim yetkilileri okula yabancı, gelişigüzel bir ad vermekten kaçınmalıdır.
Yöreyle özdeşleşmiş, halkıyla iç içe olmuş, Halit Aydoğdu’nun adının verilmesi öncelik taşımalıdır.
Çünkü Halit Aydoğdu, bir eğitim emekçisidir. Durmadan, usanmadan çalışmış. Bir mum gibi eriyerek çevresini aydınlatmış. Emekli oluncaya dek birçok öğrenci yetiştirmiştir. Onun için halkın buna borcu var. Bu, ancak okula adının verilmesiyle ödenebilir.
Eğitmen Halit Aydoğdu’nun anısına ya büstü mahalle ortasına dikilmeli ya da adı yeni yapılan ilköğretim okuluna verilmelidir.
Biz, yeni yapılan okula ‘ Eğitmen Halit Aydoğdu İlköğretim Okulu’ adının verilmesini öneriyoruz.
Bu, okula ne güzel de yakışır onun ismi. Bunun dışında başka bir seçenek aramak yakışık almaz. Bu adı yörede yediden yetmişe herkes bilir. Onun ünü halk arasında efsaneleşmiş. Dahası, toplumun gözünde ölümsüzleşmiştir.
Eğer, Eğitmen Halit Aydoğdu’nun adı yeni yapılan okula verilirse hem Milli Eğitim hem de Özdil halkı, bir yükümlülükten kurtulmuş olacaktır.
Dolayısıyla ileri sürdüğümüz önerinin gerçekleşmesini istiyoruz. Çünkü Halit Aydoğdu, bu toplumun ayı, güneşidir. Böyle bir eğitim kurumuna adının verilmesi en yakışanıdır.
Halit Aydoğdu, doğup büyüdüğü yörenin toprağına sıkıca bağlıdır. Yaşamını bireylerin eğitimine adamıştır. Gücü yettiğince, dili döndüğünce bildiklerini bireylere aktarmaya çalışmış bilge bir kişidir.
O, olmasaydı içine doğduğumuz toplum, aydınlığa doğru yönelemeyecekti.
Değerlerimizin değerini bilen bir toplum olduğumuzun sınanacağı bir sürecin hangi yöne doğru evrileceğini hep birlikte göreceğiz.
Yineleyerek söylüyorum ki o Özdil’in doruklarından gülümsemeseydi..
Bağnazlık, yobazlık kol gezecekti. Böylece içine kapalı bir toplum olacaktık.
Yeri aydınlık olsun!