Evet-hayır yarışı kızışıyor.
Eveti yüreğinin nadide noktalarından haykıranlar; "18 maddede hikmet, 16 Nisan'da nimet var" diyorlar...
Hayırı hayatının merkezine alanlar "18'e girmeden uzaktan hayırlı bir gol bulmak istiyoruz" diyorlar.
Bir tarafta Erzincanlı Bin-Ali, yanında Osman-iyeli Devlet "Beraber yürürüz millet yolunda" şarkısını söylerken...
Diğer yanda Tunç-eli-li pardon kendi deyimiyle Ders-im-li Kemal, yedeğinde Elazığ-lı mahpus Selahattin "Bize iktidar uzak, mesleğimiz isyan" şarkısını terennüm ediyorlar.
Kavga git gide büyüyecek...
Bir taraf "Etkin bir devlet yapısı getiriyoruz" diyecek. Diğer taraf "Rejim değişiyor, yol şeriata evriliyor" diyecek...
Yani... Yalanlar havada takla atacak, kim daha inandırarak söylerse oylar o yöne akacak. Ne hayır ne evet diyenler... Asıl naneyi yiyenler onlar olacak...
Çünkü bu dünyada en çok arada kalanlar pres olur.
Ezilmek, büzülmek nafile... Millet ne derse hüküm odur... Şehir şehir dolaşacak evetçiler, hayırcılar...
Bangır bangır mikrofonlar 'ev-e et' diye çınlayacak...
Bangır bangır mikrofonlar 'ha- ayı ır' diye çınlayacak... Kimileri ikinizin de müsteakınızı diyecek...
Gün geçecek...
Günler geçecek...
Vakit erecek...
16 Nisan'da şer de her de belli olacak...
Duamız Türk milletinin yararına bir sonucun çıkması... Bizden daha iyi bilir 80 milyon...
Zira feraset de onda basiret de.. Kim millete tepeden bakmaz ise zannım o ki neticeye o varır.
Kim ki milletin üstünde bir fildişi kuleden bakar, millet de ona(e) fena çakar... Hülasa uzak değil...
Yani Karaman'ın koyunu akşam 17'de belli olacak oyunu.