Yerel seçimlerin 2019 yılında yapılması planlanıyor. Belki erken seçime de gidilebilir.
Belediye başkanlığı adaylıkları için konuşmak belki erken ama daha şimdiden adaylık için kolları sıvayan, kulis çalışmaları yapanlar var.
Hatta bazı ilçe belediye başkanları, daha şimdiden yeniden belediye başkanlığına aday olacaklarını açıkça ifade ediyorlar.
Yeni dönemde de adaylık için daha şimdiden kolları sıvayan ilçe belediye başkanlarından bazıları ilçelerine ‘hizmet sevdalısı’ olduklarını da ifade ediyorlar.
İnsanın aklına bazı sorular geliyor. Bu acelecilik neden?
Acaba gerçekten hizmet için mi yoksa makam ve koltuk için mi bu kadar belediye başkanlığını istiyorsunuz?
Eğer niyet gerçekten halka hizmet ise diyecek bir şeyimiz yok. Ancak niyet makam ve koltuk için ise hiç kimseyi kandıramazsınız.
İşini düzgün yapan, vatandaşına hakikaten hizmet getiren, ilçesinin marka değerini artırmaya çalışan, ileri görüşlü olan, vizyon ve misyon sahibi olan belediye başkanlarımıza diyecek hiçbir olumsuz sözümüz olamaz.
Onlara kamuoyu adına da teşekkürlerimizi iletiriz.
Ancak ‘hizmet sevdalısı’ olduklarını iddia edenlere birkaç sözümüz var.
Eğer siz gerçekten ilçenize sevdalıysanız, yaptığınız çalışmalarla, hizmetlerle ilçenizi bir adım daha ileriye taşırsınız.
Peki bir belediye başkanının hizmet sevdalısı olduğunu nasıl anlarız?
Eğer bir ilçenin marka değerini artıracak projeler hayata geçiriliyorsa o ilçe belediye başkanı hizmet sevdalısıdır.
Aksi takdirde küçük işlerle uğraşıp yaptığınız küçük işleri de milletin gözüne sokmakla ‘Biz ilçemize sevdalıyız’ demekle hizmet sevdalısı olunmaz.
Zaten yaptığınız çalışmalarla ilçeniz bir yıldız gibi parlıyorsa işte o zaman hizmet sevdalısınızdır.
Ama belediye başkanı olduğunuz günden beri ilçeniz hala yerinde sayıyorsa, büyük hizmetler alamamışsa işte o zaman insanın aklına ‘koltuk sevdası mı yoksa hizmet sevdası mı’ sorusu geliyor.
Kimsenin kimseyi kandırmasına gerek yok. Vatandaş neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Aldıkları hizmetleri de istisnalar hariç nankörlük etmeyip takdir etmesini de biliyor.
Ama söz verilip de yapılmayanları da çok iyi biliyor ve bunları bir kenara not ediyor.
İŞ İŞTEN GEÇMEDEN…
Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim.
Mesela bazı siyasilerimiz ve belediye başkanlarımız hep ‘Yapacağız, edeceğiz, planlayacağız’ diyorlar.
Mega projelerin hayata geçirilmesi için ‘Yapacağız, edeceğiz’ değil de Ankara’da bakanlıklarımızın kapısını sık sık aşındırmak gerek.
Aksi takdirde mega projelerin hayata geçirilmesi noktasında çok uzun yıllar beklemek zorunda kalırız.
Belki bu projeler uzun yıllar sonra hayata geçirildiği için ihtiyaca cevap vermeyecek.
Bununla ilgili bir örnek vermek istiyorum.
Hepimizin bildiği üzere şehrimizin trafik yoğunluğunu rahatlatmak adına 1970’li yıllarda Tanjant yolu yapılacaktı.
Ancak bu yol yaklaşık 30 yıl sonra yapıldığı için ihtiyaca cevap vermediği gibi Tanjant yolunda da aynı şekilde trafik sıkışıklığının yaşanmasına neden oluyor.
Bu yüzden iş işten geçmeden zamanında sorunlara neşter vurmak önemli. Hem mega projeler için hem de sorunları ortadan kaldırmak için şehrimizin dinamikleri elini çabuk tutmalı.