KESER DÖNER...
Suriye'nin Bekaa Vadisi’nde özel eğitim alıp ülkemize sızarak, acımasızca askere-polise mermi sıkan eli kanlı örgütün liderini, Türk ordusundan gelen tehditler üzerine bir gecede sınır dışı eden merhum Esad önce İtalya’ya oradan da Kenya’ya gönderdi. Sonra, bir gecede Türkiye Cumhuriyeti’ne postalandı. Katili kucağında bulan merhum Bülent Ecevit’in partisi bir anda %25'lere fırladı. MHP Lideri Devlet Bahçeli ve ANAP lideri Mesut Yılmaz’ı yanına alan merhum Ecevit üç ortaklı yeni bir koalisyon hükümeti kurarak Başbakan oldu bu sayede..
Bu arada özel yetkili mahkeme Öcalan'a idam verdi. Bu karar Yargıtayca onaylanınca, merhum Ecevit kararı sümen altı etti. Üstüne üstelik bir de dışarıdan destekleyerek seçtirdiği cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından kafasına anayasa kitapçığını yiyince piyasalar ters döndü, ülke iflasın eşiğine geldi.
Ükeyi kurtarmak için yurt dışından ithal edilen devlet bakanı Kemal Derviş tezgahın baş aktörü olarak DSP'yi üçe bölünce, bakanlar kurulu Ecevit ile hastanede toplanmaya başladı. Ülkenin bu duruma daha fazla dayanamayacağını anlayan MHP Lideri Dr. Bahçeli genel seçimlere 18 ay kala seçim kararı aldı. TBMM’de onaylayınca 3 Kasım 2002’de DSP, MHP, ANAP, DYP, FP TBMM dışında kaldı. Plan tuttu. AKP tek başına iktidar oldu ve ilk iş olarak TCK 125-TCK 450/4 maddeleri gereğince verilen idam cezalarını uluslararası hukuka aykırı buldu ve TCK’dan çıkardı.
MİT devreye sokularak yurt dışında bulunan PKK'lılarla 'Çözüm' adı altında görüşme başlatıldı. PKK eylemlerini artırınca, ortaya bir çözüm süreci çıktı. PKK ne isterse verilirken KCK operasyonları başladı. Bunların TBMM’deki uzantıları sırayla Başbakanlıkta kabul edilmeye başlandı. Erdoğan 'Çözüm süreci son derece başarılı' derken, meşhur Habur krizi patlayınca çözüm anında buzdolabına konuldu! Çünkü Türk milleti gerçeklerle yüzleşti!
'Ne oluyor' diye ayağa kalktı.
Sonra ortam sakinleşince buzdolabından çıkarıldı, milleti çözme süreci!.. İmralı ve Kandil seferleri başladı. Beklenen an geldi. Nevruz günü PKK sözcüsü Önder, bebek katili Öcalan'ın mesajını okurken 'PKK silahları bıraksın, silahlı unsurlar yurt dışına çıksın' diyordu.
Ne oldu? PKK şehre inip eli silah tutan çocukları dağa kaçırmaya başladı. Anneler önce Diyarbakır, ardından Ankara’da eylem yaptı. Çocuklar dağda, anaları sokakta kaldı. Güneydoğu’da PKK militanları askeri birliklerin gönderindeki Türk bayraklarını indirme cüreti göstermeye başladı. T.C ismi kamu kurumlarından kaldırılmaya çalışılırken TRT Şeş ve beş tam gaz yayına devam etti.
Beklenen gün geldi ve bugünlerde ikinci sefer bebek katili Öcalan bir mesaj daha gönderdi. ‘PKK bahar aylarında kongresini toplasın, silahları bıraksın’ dedi. Herhalde sonra da HDP ile ittifak yapılsın, cezaevindeki yaşlı ve hasta mahkumlar(tutsaklar) bırakılsın, İmralı'daki mahkumlar değiştirilsin, yakında ada komutanı bana ters baktı değiştirilsin de der!
Yani ipler İmralı'nın eline geçti!..
Baksanıza bebek katilini şimdi kahraman ilan etmeye çalışanlar bile var!.. Ah şehidim ah!. Taviz, taviz, taviz nereye kadar, ne için taviz işte onu bilmiyoruz! Sonuç ne olacak söyleyen yok!... Çözümde çözüm..
Neyin çözümü, bir şeffaf şekilde açıklayın.
Allah hakkı üçtür.. Sıkı durun beklenen açıklama üçüncü ve son kez gelecek!
Bomba o zaman patlayacak!..
Millet daha uyunamadı! Açık ve şeffaf bir şekilde anlaştıkları maddeleri özellikle şu seçim öncesi bir açıklasalar da millet görse! Bakalım Türk milletinin ismi Anayasada nasıl değişecekmiş!. 'Türkiyeli' diye çakma bir millet nasıl ortaya konacak. Yine sözde 'Demokratik cumhuriyet' nasıl inşa edilecek ve eyalet sisteminin yolu açılacak.
Benden uyarması.. Bu millet bebek katili Öcalan'ı Türkiye'ye Ecevit getirtti diye DSP'ye oy yağdırıp Ecevit'i Başbakan yaptı!. Ama şimdi de o Öcalan ile anlaşıp Anayasadaki Türklük tarifini, Türk milleti vurgusunu kaldırırsanız, eyalet sisteminin yolunu açarsanız ne yapacağını bu millet yine iyi bilir!..
Çünkü bu millet bu kadar aptal değil!..
Hele hele söz konusu 'Türk milleti' sözü bebek katili Öçalan istedi diye Anayasa'dan çıkarılmak isteniyorsa vah ki vah!.
Yüzde 25 oy verip iktidara getirdiği Ecevit'i bir sonraki seçimde yüzde 1'lere indirip dibe vurduran bu milletti, ne dersek, ne yaparsak bize oy veriyor diye yabana atmayın. Siz bu milletin tasasız gamsız olduğuna bakmayın..
Kim hayal ederdi, Yüzde 25'ten yüzde 1'e düşmeyi.. Benden uyarması..
Keser döner sap döner gün gelir hesap döner sözünü siz siz olun hiç unutmayın!..
Bu büyük milletin genlerinde 1071 ile Türklüğü unutmayın! Tabi ki çözüm, tabi ki el ele verme, tabi ki kan akmasın, tabi ki şehitler olmasın, tabi ki analar ağlamasın. Ama milliyet ile asla oynanamaz. Çünkü milliyet bir vatanın varoluşunun kendisidir. ‘Türk milletini’ çaktırmadan çözüm adı altında ezip geçmenize kimse müsaade etmez!
Tarih boyunca ezmek isteyenler tam başaracakları sırada hep ilahi adalete takıldılar..
Onlar gitti, bu büyük millet hep var oldu.