Liverpool-Dortmund maçını TV’den izlerken, “Futbol buysa bizimkilerin oynadığın ne?” dedim. “Şimdi bu maçtan sonra gel de Trabzonspor’u izle” diye geçmişti aklımdan..
Onca şöhretine ve cukkadaki milyonlarca Dolar’larına, Euro’larına karşın hırsını, yüreğini, inancını sahaya yansıtan, 90 dakika hiç mola vermeden soluk benizlilere saldıran Apaçiler gibi  rakip kaleye akan oyuncuları gördükçe..
‘Yıldız’ diyerek kolay payeler verdiklerimizi..
İki iyi maç oynadığında göklere çıkararak, ‘Ben artık oldum’  havasıyla Bağkur emeklilerine dönen genç yıldızlmarımızı! düşündüm..
Asıl onların izlemesi lazım bu tür maçları..
Hani o ödemesi az gecikince isyan edip “hakkımı istiyorum” diyenler var ya..
Maçlardan sonra hiç düşünüyorlar mıdır acaba,  “asıl  kimin kimde hakkı var?” diye..
Çünkü onların alacakları garanti ama, bu insanların kalp krizi geçirmeyeceklerinin garantisi yok!.

***

Bu kadar insanı böylesine üzmeye ne hakkınız var ya..
Yaşı kemale ermiş insanlar bile halı sahada yenilgiyi sizler  kadar kolay kabullenmiyor.
Peşin peşin teslim olmuyor..
Koşmadı, mücadele etmedi diye sırasında 40 yıllık can dostunun kalbini kırıyor.

***

Lakin sizler kanıksadınız bu durumu.
Ama bizler asla kanıksamayacağız..
Çünkü hiçbirimiz hiçbirinize mahkum da değiliz, mecbur da..
Madem ki bu gamsızlıkta ısrar ediyorsunuz..
Tez elden düşün yakamızdan..
Gidip dalganızı başka yerlerde geçin..

***

Hem bu kadar kötü onamak için antrenman yapmaya gerek yok ki..
Bundan sonra maçtan maça  gelip oynayın..
Eminim bundan kötüsü olmaz!.