Kendi hikayende başrol oynamak

Hayat, neyin peşinde koştuğumuza ve neye talip olduğumuza göre şekillenir. İnsanın karşısına çıkan olumlu ya da olumsuz şartlar, yaşantısını belirleyen tek etken değildir. Aynı şartlarda biri sorunlu bir hayat sürerken, diğeri başarılarla dolu bir ömür yaşayabiliyor. Peki, bu farkın sırrı nedir?
Başarı, dış koşullara rağmen ona talip olanların ulaştığı bir sonuçtur. Önemli olan bu sonuca giden yolda verilen mücadeledir. Tutkuyla bağlı olduğumuz bir hayalimiz, kararlılıkla yürüdüğümüz bir hedefimiz varsa başarı kaçınılmazdır. Sabahın erken saatlerinde sıcak yatağımızdan kalkıp kaderimizin peşine düşmek, o günkü başarımızın anahtarıdır. Fakat hayal kurmaktan korkan, hedef belirlemeyen biri için başarı neden kapıyı çalsın ki?
Ne yazık ki, bazılarımız hayatın sunduğu başrol fırsatını değerlendirip oyuna dahil olmak yerine kenarda beklemeyi tercih ediyor. Hayat sahnesinde küçük rollerle yetinip daha fazlasını talep etmeyenler, zamanla suçu başkalarına atmaya başlıyor. Sistem, siyaset, imkansızlıklar, hak kayıpları... Tüm bunlar şikayet listemizin başında yer alıyor. Oysa gerçek başarı, bahaneleri bir kenara bırakıp kendi hakikatimizin peşine düşmekle başlar.
Hayatın bizden istediği, şikayet etmek değil; duruş göstermek, cesaretle harekete geçmek ve emek vermektir. Başarının gerektirdiği bedeli ödemeden, hayata hakkını vermeden kazanmayı beklemek bir yanılsamadır. İnsan, Karadeniz’in dağlarında güneşe ulaşmaya çalışan kardelenler gibi zorluklara karşı direnmeli ve kendi ışığını bulmaya çalışmalıdır.
Tabiat, bize hayata dair büyük dersler sunar. Onun nefes alışverişini, coşkuyla akan derelerini ve yeşilin bitmeyen umudunu görmek, insan ruhunu besler. Doğa, kendi mücadelesiyle insana yol gösterir. Ama biz, mücadele yerine şikayeti seçtiğimizde, yaşamın bizi büyüten yanlarını ıskalarız.
Hayat, yalnızca başarmak değil, insan olmanın gerekliliklerini yerine getirmekle güzelleşir. Sevgi, saygı, ahlak ve değerler, sadece bireysel mutluluğu değil, çevremizdeki dünyayı da iyileştirir. Kendimize dürüst olduğumuz, hayata tutkuyla sarıldığımız ve değerlerimizi yaşadığımız sürece başarı, bizi bulacaktır.
Unutmayalım ki, hayatın bize sunduğu fırsatlar kadar, bizim hayata sunduğumuz katkılar da önemlidir. Hayata hakkını vermekten kaçmayanlar, yalnızca başarıyı değil, gerçek mutluluğu da yakalayacaktır. Kendi hikayenizin başrol oyuncusu olun ve oyuna cesaretle katılın. Çünkü bu sahne, başkalarının değil sizin hikayenizle anlam kazanacak. Hadi şimdiden size iyi başroller.