Bir zamanlar bir Abdullah Gül vardı, bir Bülent Arınç vardı, bir Ahmet Davutoğlu vardı, bir Hüseyin Çelik vardı, bir Sadullah Ergin vardı. Bir Suat Çelik vardı. Yani AK Parti içinde bir varmış bir yokmuşlar vardı. Şimdi o masal kahramanları Allah aşkına neredeler!
Kayıp aranıyor! Kayıplar Aranıyor. Kestirmeyle ifade edersek ayıplar aranıyor!
Türkiye Cumhuriyeti sistemini değiştirirken, bu memleketin kaderi üstünde zamanında tasarrufu olanların böylesine derin bir sessizlik içinde bulunması ne anlama geliyor? Meslea bu şahıslar referandumda hangi tercihte bulunacaklar?
Gül gibiydi, sevecen tavırlar ortaya koyardı, meselelere az-çok bir yorumu olurdu. Şimdi bu gülen adam, acaba neden ketumlaştı.
O susunca onun vagondaşlarının da ağzını bıçak açmıyor.
Bak sana 'hayır' cephesinde kasetle indirilen Deniz Baykal bile canhıraş çalışıyor. 'Beni yiyen Kılıçdaroğlu'dur' deyip 'Küstüm ben küstüm ben' şarkısını söylemiyor.
Ezcümle;
Dağdaki çobanın az çok tercihi netleşti de bu insanlar hala karar mı veremedi ki suskunlar.
Millet, "Darbe konusunda eski Cumhurbaşkanı hangi yorumu yapıyor, darbeye gelinen süreçte kendisinin bir gafleti olmuş mudur" diye merak ediyor. Ama Gül ve diğer suskunlar iktdarın sefasını sürdüler. Cefasında ise "Ne haliniz varsa görün mü" diyorlar. "Siz çatlayın, meraklanın, biz susacağız mı" diyorlar. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hem milletten hem de Yaradan'dan af dilediğini biliyoruz. Peki bu zat-ı muhteremler kendilerini 'bigünah mı görüyorlar' ki bu derece dut yemiş bülbül gibiler.
Açık olalım; Türk siyasetinde bir zamanlar izi olanların bugün sözünün olmaması hayra alamet değil ama hayıra delalettir.
Sözümona eğitim devrimcisi (deviricisi) Hüseyin Çelik, o temsilli cümlelerini bizden niye esirgiyor?
'Stratejik Derinlik'çi, kısavadeli Başbakan Ahmet Davutoğlu cüssesinde olmasa da hafsılasında var olduğu ifade edilen o davudi yankıdan bizi neden (nadan) faydalandır mıyor?
'Gözyaşı' akıttığı için mualifleri 'sulu göz' dedikleri Bülent Arınç, 'gözyaşı kardeşi' fena yakalandığı için mi mümeyyiz cümleler kurmuyor?
Diğerlerini; yani Sadullah'ı, Suat'ı ve bilimum suskunları yazmaya gerek yok.
Sadece kıblelerini merak ettik! Gerçi biz kimseye yön tayin edecek görevde değiliz. Okurlarım bu adamlar nerede diye sorunca ben de bir arayayım dedim.