Bir söz söylemek istiyorum.
“Gecenin en karanlık anı güneşin doğuşunun habercisidir.”
Hayat mücadeleyi devam edenler için zor, vazgeçenler için kabullenilmiştir.
Her şeyin çok güzel olmasını beklemek belki ütopyadır. Ama bu yolda yürümek inançtır.
Yani gideceği yere değil yola inanmalıydı insan.
Çokça mağlup olmuş bol bol yenilmiş fazlasıyla kaybetmiş biri olarak, vazgeçmeyi hiç düşünmedim.
“Çünkü kaybedersem yeniden başlayabilirim ama vazgeçersem bir başkası kazanacak.”
Ben de denedim, elimden ne geliyorsa denedim. Gözünüzde büyütmeden deneyin…
Yapmanız gereken ilk şey yolunuzdaki taşları temizleyin.
Yani dilinde “yapamazsın”, aklında “ya yaparsa”, gönlünde “umarım yapamaz” kılıklı insanlardan kurtulun.
Bir bardak suyu ne kadar havada tutabilirsiniz düşünün. Birkaç dakika için kolay yarım saat için yorgunluk verici, en fazla bir saatin sonunda uyuşan kolunuzdaki acıyla yere düşüp parçalanması kaçınılmaz olur.
Ağırlıklarınızdan kurtulun bir düşünce ya da bir anı ya da ne olursa olsun, kurtulun.