Son maçlarda istediği ivmeyi yakalayamayan Trabzonspor- Galatasaray derbisinde maçın ilk çeyreğinde anladık ki Bordo-Mavili takımın şampiyonluk yolundaki en büyük rakibi hakemlerdir. Mesela bir Galatasaray atağında Hugoy’u aşil tendon bağına basarak durduran oyuncuya kart yok. Daha hafifi Galatasaraylı futbolcuya yapılınca, git VAR’a penaltı. Şimdi hakem beye; ya Allah aşkına söyle, sizlere seminerlerde bir takım diğerinden üç aşağıya-dört yukarıya daha iyi oynamayabilir, lakin futbol anayasasında sizler doğru olanı uygulamak zorundasınız demiyorlar mı?
Şimdi sayın hakem Atilla Karaoğlan’a sormak isterim! Karaoğlan mısın, Malkoçoğlu musun, yandaş mısın, birilerinin iteklediği gandaş mısın? Bildiğim sen hakem değilsin! Senin de kabahatin yok. Sizleri yönlendirenler, biz ne dersek o olur dediklerinde bir avuç tuz lazım oluyorsa geldiğimiz nokta budur. İlk yarıda, tekrar diyorum; takım birlikteliğinin oranı yüzde seksenlerde olduğunda Berat bu takımda oynar. Ve de oynuyordu. Son maçlarda zik-zak çizdiğimizde hocanın gözleri önündeyken bir Berat yüzünden değil tabii ki hakemin verdiği kartlar ve de vermediklerini hesap edersek sahada olan Trabzonspor futbolcularının gardını kıran hakem Karaoğlan’dı. İlk yarıyı stres altında 1-0 yenik kapattık. Gerekli değişikleri, ilk yarı yapması gerekirken ikinci yarı daha yerli yerinde yapan Abdullah hoca anladı ki ben de hatalıyım.
Zira, Trabzonspor ikinci yarıya farklı başladı. Lakin bu hakemler bırakmazlar, derslerine iyi çalışmışlar. Orta alanda düdüğü lehimize çal, rakip on sekiz üzerlerinde iken görme. Galatasaraylı futbolculara horozlu şeker ver, Trabzonspor’a bir şey yok. Yönetimin hatası yok mu var. Var tabii ki, hala bir sağ ayaklı stoper bulacaksınız veya alacaksınız. Madem alamıyorsunuz, Berat’tan olmaz, yönlü futbolcu değil. Hoca yetki sizde, sor ve alamıyorlarsa işte Ahmet Can, oynatın kardeşim. Pırıl pırıl bir genç ilerisi var. Her şeyi yerli yerinde. Halen Nwakaeme ile bir anlaşmaya varmadınız. Şampiyonluğun en büyük adayı bir takımı yönetiyorsunuz, bu zamanda üçe beşe bakmanın zamanı mı? Tüm bunlara rağmen Bordo- Mavili takım istediğini aldı. Sonuç olarak her ne olursa olsun Karaoğlan da kurtaramadı, Trabzonspor her şeye rağmen deplasmandan iki golle üç puanı çıkarmayı başardı.