Kamu hizmetlerini gerçekleştiren kişiler memurlar ve işçilerdir. Kamunun işlerini yürüten kamu çalışanlarına, yaptıkları işin karşılığı olarak düzenli şekilde ödenen para maaşlarıdır.
Geride bıraktığımız Kasım ayı rakamlarına bakıldığında bir kez daha görüyoruz ki, ekonomik anlamda yaşanan sıkıntılar ve enflasyonun yarattığı olumsuzluklar kamu çalışanlarını aşırı zorlamaya devam etmektedir. Çoğu kamu çalışanı ya ikinci bir iş yapmaktadır ya da kredi çekmiş, kredi kartı sarmalına girmiş hatta icralık olmuştur.
Kamu çalışanlarına altı aylık dönemler halinde verilen enflasyon farkı maaşlarda yaşanan erimenin telafisi noktasında yeterli olmamaktadır. Hali hazırda gerçekleşen enflasyon memur maaşlarına yapılan zammı aşmış durumda olup maaşlar erimiştir. Bu erime mutfak masrafları dikkate alındığında enflasyonun da üzerindedir. Kış aylarına girdiğimiz şu günlerde aylık harcama kalemlerine ısınma, yakıt gibi yeni eklenecek olan giderlerle kamu görevlilerimiz ve emeklilerimizin geçim sıkıntıları daha da artmaktadır.
Yıllık Enflasyon Türkiye İstatistik Kurumuna göre %84 iken Enflasyon Araştırma Grubuna göre %170 olarak açıklandı. TÜİK verilerine dayanılarak Kasım 2022 fiyatlarına göre yapılan araştırmada dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 18.594,54 TL olarak hesaplandı. Çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı ise 8.554,74 TL olarak belirlendi. Bu tablo, kamu çalışanlarının neredeyse tamamının yoksulluk sınırının altında bir ücrete mahkum bırakıldığına işaret etmektedir.
Kamu çalışanlarının maaşlarının azlığı ortadayken eğitim çalışanları daha da az maaş almaktadır. Hele de gelir vergisinin %15’lerden %27’lere çıktığı bu aylarda; 4 yıllık öğretmenimizin maaşı 8.584,56 TL, 1/4 dereceye gelmiş okul müdürümüzün maaşı 10.796,58 TL, 20 yıllık hizmetli çalışanımızın maaşı 8.310,40 TL olmuştur. Bu durum hiçbir kurum veya kişilerce kabul edilemez!
2023 Bütçesinin TBMM Genel Kurulu’na geldiği bugünlerde Hükümet tedbirleri gündemine almalıdır. Kamu çalışanlarının insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturulması için alınacak önlemler bellidir. Öncelikle geçmiş kayıpları telafi etmek için Seyyanen Zam yapılmalıdır. Enflasyon Farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalı ve enflasyon farkının yanı sıra tatmin edici bir Refah Payı verilmelidir. Ayrıca tüm kamu çalışanlarının Gelir Vergisi %15’e sabitlenmelidir.
Kamu çalışanlarının Ocak 2023’te şu ana kadar gerçekleşen enflasyon baz alındığında %15,11 zam alacağı görülmektedir. Ayrıca buna Aralık ayı enflasyonu da eklenecektir. Ancak enflasyon kadar zam, aslında Sıfır Zam demektir. Yıllardır sözde enflasyon kadar yapılan zamlarla kamu çalışanları fakirleştirilmiştir.
Devlet 2023 yılı için vergi, ceza ve harçlarda yeniden değerleme oranı %122,9 açıklamıştır. Hükümetin ekonomik gelişmelere uygun şekilde belirlemiş olduğu bu oranın, 2023 yılı için kamu çalışanlarının aylık ücretlerine de niçin yansıtılmamaktadır?
Kamu çalışanlarının devletin işlerini yaptığını unutmamak gerekir. Devletin sağlıklı yürüyebilmesi için kamu çalışanlarının hayat pahalılığından etkilenmemesi öncelikle hükümetin sonrasında da sorumlularının gerekli tedbirleri almasıyla sağlanabilir.