KALİTE FARKI


İkinci yarıda savunma direncini yükselterek, biraz daha mantıklı hücum ederek ve Kadji’nin 2.08 lik boyuyla, boyalı alanı kullanması gerektiğini hatırlayarak oynayınca, ilk yarıdaki uykusuna devam eden Darüşşafaka karşısında üçüncü periyodu 27-14 lük bir skorla önde kapattık. Biri Kenneth Kadji’ye her karşılaşmada ikinci yarıdaki oyun karakteriyle oynaması halinde hem kendine hem de takımına çok daha yararlı olacağını anlatmalı. Özelikle pick’n rolleri her pozisyonda değişmeli savunan Darüşşafaka gibi takımlarda içeri devrildiğinde sürekli uzuna kısa kalacağını ve bu avantajı kullandığı zaman oyunda ne gibi değişiklikler olabileceğini ikna ederek kabullendirmeli. Zira bu şekilde oynamadığı için ilk yarıyı sıfır rebond, sıfır sayıyla tamamlarken, ikinci yarıda oynaması gerektiği gibi oynadığından maçı 7 rebound, 16 sayıyla bitirdi. Dwight Hardy yine ikinci yarıda daha fazla sorumluluk aldığından takıma da daha faydalı bir görüntü çizdi. Fakat dördüncü periyotta fark sanırım 6’ya inmişken Stefan Moody’in dipten oyuna top sokarken ve top getirirken yaptığı iki top kaybı rakibin uyanmasına, takımımızın direncinin de kaybolmasına sebep oldu. Tabii ki gerek takımın başındaki coach, gerekse kurdukları geniş rotasyonlu ve tecrübeli takımlarıyla Darüşşafaka’nın bizden çok önde bir takım olduğunu kabul etmek gerektiğini de belirtmek gerekiyor.
Önümüzde zor ve yıpratıcı bir maç programı var. Tek tesellimiz takımımızın Avrupa Kupası periyodunun olmaması. Fakat ligde her takımın son derece yüksek bir direnç ortaya koyduğunu düşündüğümüzde, böyle bir kadro yapısı ve anlayışla işimizin son derece zor olduğunu da belirtmek gerekiyor.