HASTANE VAR YOLU YOK!
İnşaatı bu yıl sonu bitirilmesi planlanan Şehir Hastanesi’nin iyi planlanmadan ‘yaptım oldu’ mantığıyla ‘göz boyamak’ için kurulduğunu öne süren İYİ Partili Aydın, “İnşaatı bitiyor ama hastaneye ulaşacak yollar planlanmış değil. Maç günleri trafiğini hepimiz görüyoruz. Hastane açıldığında sadece maç günü değil her gün büyük bir yoğunluk orada yaşanacak” dedi.
AMBULANSTA ÖLEN OLUR
Sağlık Müdürlüğü ve yerel yönetimin, ‘Hastane bitince yolu nereden vereceğiz’ diye endişeye kapıldığını belirten Aydın, “Daha önce söyledim yine söylüyorum… Allah göstermesin, ambulansta ölümler yaşanacaktır” derken, trafiğe çözüm getirmeden Şehir Hastanesinin açılmaması ve şehirde hiçbir hastanenin kapısına kilit vurulmaması gerektiğine vurgu yaptı.
PROJE AŞAMASINDA KALDI
Yavuz Aydın, DEM-MHP yakınlaşmasından İmralı sürecine, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasından yerel seçimlerden bu yana İYİ Parti’nin genel başkan değişimiyle yaşanan sürece ve Trabzon’un sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Aydın, Trabzon’a vaat edilen birçok yatırımın yıllardır proje aşamasından öteye geçirilmediğine de dikkat çekti.
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, Akyazı Stadyumu yanına kurulan Şehir Hastanesi’nin o bölgede trafik düzenlemeleri yapılmadan hizmete açılmasının çok büyük hata olacağını vurgu yaptı.
DERVİŞOĞLU SEÇİMİ!
Musavvat Dervişoğlu liderliğinde İYİ Parti’nin geldiği noktaya ilişkin değerlendirmede bulunan İYİ Parti Milletvekili Yavuz Aydın, “Son yerel seçim, partinin genel durumunu genel pozisyonunu kısmen gösterir ama durum böyledir diyemeyiz. Son yerel seçimden sonra kurucu genel başkanımız Meral Akşener kendisinin başarısız olduğunu ifade ederek Türk siyasetinde görülmemiş bir tavır aldı Kongre çağrısı yaptı ve görevi bırakacağını ifade etti 3 genel başkan adayımız kongrede yarıştı. Musavvat Dervişoğlu delegelerin oylarının çoğunluğuyla partimizin genel başkanı oldu. 11 aylık bir süreç geçti. Çok metanetli bir süreç geçirdik ama sayın genel başkanımızın deneyimi, tecrübesi, olaylara bakış açısı, vizyonu ile bu süreci başarıyla geçtik. Genel başkanımız hem parti içinde mesaj vererek, hem ülkenin siyasetinin içine düştüğü durum, hem siyasi, ekonomik ve dış politikadaki beyanatları, açıklamaları, tespitleri kamuoyunda ve Türk toplumunda ciddi karşılık buldu. Toplumumuz genel başkanımızın duruşunu, devlet adamlığını ve ciddiyetini fark etti. Şu anda gözlerin Dervişoğlu’na doğru odaklandığı bir dönemi yaşıyoruz, bunu her yerde görüyoruz. Liderimiz Dervişoğlu’nun ne kadar doğru bir yöntemle partimizi yönettiğini ve ülkenin sorunlarına nasıl bir ciddiyetle çözüm odaklı baktığını sokaklar satın almıştır. Şu an gözler İYİ Parti'ye ve Dervişoğlu’na bakmaya başladı ve bunu da üye bazında artışlarımızda görüyoruz. Hem Türkiye genelinde büyük bir artış var hem de Trabzon'da partimize karşı büyük bir ilgi var. Trabzon’da sokakların dolduğu taştığı bir bayramlaşma töreni gerçekleştirdik. İYİ Parti’ye halkımızın teveccühünü yaşadık. Bu da partimizin on süreçte ülke meselelerine ne kadar olumlu, yapıcı ve ciddiyetle baktığını, geleceğe umut penceresi açıldığını bize gösteriyor ve mücadele azmimizi artırıyor” dedi.
TESPİTLERİMİZ DOĞRU!
İYİ Partili Aydın sözlerinin devamında, “Genel başkanımız gerçekten ülkenin gidişatına ve ülkede yaşanan olumsuzluklara çok doğru tespitlerde bulunarak hem toplumda hem de parti içinde büyük güven sağladı. Şu anda parti teşkilatlarımızda sadece il başkanlığı düzeyinde değil ilçe başkanlıkları ve mahalle başkanlıklarımızda ve seçmen düzeyinde de ciddi bir karşılık buldu. Bir program dahilinde 25 Nisan Cuma günü genel başkanımızı Trabzon'da ağırlayacağız. Bayramlaşmadan da anlaşılan odur ki 25 Nisan Trabzon’da büyük bir şölene sahne olacak. Genel başkanımızı çok güzel bir şekilde ağırlayacağız. Türk siyasetine hem Trabzon hem de Karadeniz üzerinden verecek olacağı mesajların önemli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
DEM-MHP YAKINLAŞMASI!
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan süreçte DEM-MHP yakınlaşmasına ilişkin Yavuz Aydın, “Süreci üzülerek izliyoruz, takip ediyoruz. Dem Parti yasal bir siyasi partidir. Benim konu edecek olduğum parti Dem Parti değildir. Fakat Dem Parti kendini terörle ayrıştırmadığı müddetçe bakış açımız değişmeyecektir. 22 Ekim’de sayın Bahçeli'nin bebek katiline umut hakkının verilmesiyle başlayan süreç İmralı süreci ile devam etti. Görüşmeler, ziyaretler, karşılıklı mektuplaşmalar, karşılıklı toplantılar yapıldı. Ben tabi ki terörsüz bir Türkiye olsun isterim. Bunu en çok isteyen siyasi partilerden birisiyiz. Kavruk Anadolu çocukları o kırmızı Türk bayrağına sarılıp. baba ocağına, ana kucağına gelmesin isteriz. Ama burada bu terörün bitmesinden terörist başı Öcalan'ın bir aktör olarak sunulması ve bundan umut beklenilmesini doğru bulmuyoruz, metodun yanlış olduğunu düşünüyoruz ve bunun geçmişte örneğini de yaşadık. Bu da şimdi ikinci açılım süreci, biz bunu bir ihanet süreci olarak görüyoruz ve Öcalan'la muhataplaşmayı doğru bulmuyoruz. Görüyoz ki tüm siyasi partiler bu konuda el birliği içerisindeler, ortak hareket ediyorlar. Mecliste grubu olan siyasi partiler içerisinde İYİ Parti, onun kadroları, milletvekilleri ve lideri bu sürecin ihanet süreci söylüyor. Bu konuda tavrımız net ve bu tavrımızı sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU’NA HUKUKSUZLUK!
İstanbul BB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin süreci de değerlendiren Yavuz Aydın, “Her şeyden önce bir hukuksuzluk, bir adaletsizlik var. Bir de olaya şu açıdan bakıyoruz… İktidar hukuku sopa olarak kullanmamalı, kendi istek ve kendine alan açmak için rakiplerini hukukun sopasını kullanarak, onların siyasi sahneden çekilmesine vesile olacak uygulamalar yapmamalı. Ama gördüğünüz tablo tam tersidir. Bir kişinin elinde bu kadar yetki olursa, yargıyı da kendi istekleri doğrultusunda ve kendi geleceğini dizayn etmek için istediği gibi kullanır. Bugün yaşadığımız budur. Hukukun sopasıyla rakiplerini sahadan çekmeye çalışıyor, kendine boşalan yaratmaya çalışıyor. Zannediyorum ki rakibini de kendisi belirlemeye çalışıyor. Ama ben bu milletin ferasetine inanıyorum ve güveniyorum. Türk milleti ne zaman bir olumsuzluk yaşasa, ne zaman bir çıkmaza düşse, kendine bir çıkış yolu her zaman bulmuştur. Bu tek adam sisteminden kurtulacak bir çalışmanın yapılmasını, parlamenter sisteme yeniden geri dönülmesini sağlamamız ve temin etmemiz gerekiyor. Bir kişinin eline bu kadar yetkinin verilmesi ülkede demokrasinin ortadan kalkmasına, adaletin ve hukukun ortadan kalkmasına vesile olur. Bugünkü geldiğimiz tablo da budur. Ekrem beye yapılan hukuksuzluk yarın size-bize yapılır, herkese yapılır” dedi.
KOKARCA MESELESİ
Trabzon ve bölge gündemine ilişkin açıklamalarda da bulunan Yavuz Aydın, TBMM gündemine defalarca getirdiği ‘kahverengi kokarca’ zararlısının fındığa zararına dikkat çekti. Cumhur İttifakının soruna ilişkin çözümü olmadığını ileri s üren İYİ Partili Aydın, “İktidar partisi, onun milletvekilleri ve kurmayları zamanında tedbir alsaydı bu mesele bu kadar büyümeyecekti, kokarca bu kadar üremeyecekti. Bu konuyla ilgili mecliste hem fındık politikası, fındığın gayri milli şirketlere teslim edilmesini doğru bulmuyoruz. Fındık politikasıyla ilgili araştırma önergeleri verdik, akabinde böyle bir kokarca belası geldi. Komisyon kuralım diye önerge verdik, bütün siyasi partiler katılsın dedik. Gerçekten bu sorunun çözümlenmesini istiyorsak… En çok da iktidar partisi seçmeni fındık coğrafyasında yaşıyor. İktidarın bu seçmenlerin sorunlarını çözmesi gerekmiyor mu, müdahale etmesi gerekmiyor mu, yaraya parmak basması gerekmiyor mu? Ama komisyon önerimize iktidar partisi milletvekillerinin ‘hayır’ oyu verdiğini görüyoruz. Biz hiç mi doğru bir önerge vermiyoruz da hepsine ‘hayır’ oyu veriliyor! Geçen yıl kokarca için uyardık hiçbir şey yapılmadı. Kokarca böceği 14 derecenin üzerine çıktığı zaman kış uykusundan çıkıyor, çok hızlı ürüyor, kilometrelerde yol alabiliyor. Burada iktidar, Tarım Bakanlığı müdahale etmediği durumda fındık üreticisi kokarca böceğine teslim olur. Çünkü bireysel tedbir alınabilecek bir yol yok. Ne yazık ki geçen yıl Trabzon’da üreticinin fındığı genelde 30 randıman çıktı, 120 lira olan 50 randıman fındığı 55 liradan satmak zorunda kalanlar oldu, emeğinin karşılığını alamadı, zarar etti. Bu zararlı ile mücadele edecek ‘samuray arısı’ denilen böcekler bölgeye geç salındı. Söyleme gelince mücadele var ama bizim bölgede gördüğümüz bir çalışma yapılmıyor” ifadelerini kullandı.
TRABZON’UN PROJELERİ!
Trabzon’un bir türlü hayata geçirilemeyen projelerinin yıllardır konuşulduğunu vurgulayan Milletvekili Aydın, bunların başında Yatırım Adası geldiğine işaret ederek, “Dilimde tüy bitti meclis kürsüsünde söylemekten. 2019 yılında resmi gazetede yayınlanmış Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmış Yatırım Adası Endüstri Bölgesi Projesi için ortada hiçbir şey yok. Biri dolgu alanına yapılması lazım ama yatırım programına alınmamış. Sadece o da değil… Erzincan-Trabzon Tren Yolu, Hafif Raylı Sistem, Güney Çevre Yolu… Bunları çoğaltabiliriz de. Her sorduğumuz da proje aşamasında olduğunu söylüyor iktidar çevresi. Bu yatırımların bir an önce proje aşamasından kurtarılması, ihale aşamasına getirilmesi, yapım aşamasına ve kaynak aktarılıp bitirilme aşamasına getirilmesi gerekiyor. Buradan iktidar partisi bakan ve milletvekillerine sesleniyorum. Lütfen bu açıklamış olduğunuz projelerin bitiş tarihlerini kamuoyuyla paylaşın ve vatandaş bunun bitiş tarihlerini bilsin. Yine söylemlere bakıyoruz; Samsun-Sarp Demiryolundan bahsediliyor, 2050 yıllarına hedeflenen bir plandan bahsediliyor. Çünkü söyleyecek başka bir şeyleri kalmadı. Bu uzun vadeler; söyleyip de yapamadıklarının unutulmasını sağlamak için oluyor ama biz unutturmayacağız. Sürmene’ye Lojistik Merkez dediler, Rize’ye kaydırıldı, kimse ağzını açmadı. Ben de mecliste ‘Konu Rize olunca büyük balık küçük balığı yutarmış’ dedim. Bakıldığı zaman Trabzon iktidar tarafından çok sahiplenildi algısı yapılıyor. Görüyorum ki Trabzon konuşmuyor, sivil toplum örgütleri konuşmuyor, şehrin akil adamları konuşmuyor, Trabzon’un sorunları gündeme getirilemiyor. Birilerinin iktidar partisi ve onun temsilcilerine bunları hatırlatması yeri geldiğinde hesabını sorması gerekiyor” dedi.
ŞEHİR HASTANESİ UYARISI
İnşaatı bu yıl sonunda bitirilmesi planlanan Şehir Hastanesi’ne ilişkin çekincelerini de dile getiren İYİ Parti Milletvekili Aydın, “Bu Şehir Hastanesi Akyazı stadının yanına yapılıyor. Böylesine bir proje yapılırken planlamanız son derece iyi olmalı. Hele de söz konusu sağlık ise. Hastane bitirilme aşamasında. Ama hastaneye ulaşacak yollar planlanmadan bu hastanenin inşaatı başlatıldı. Önce yol planlamasını yapmanız ondan sonra hastane projesini hayata geçirmeniz gerekirdi. Neresinden bakarsak elimizde kalıyor. Maç günlerini hep birlikte yaşıyor ve görüyoruz. Allah göstermesin acil bir durumda hastane nasıl hizmet verecek? İlgililerin açıklamalarını okuyorum gülersiniz… Diyorlar ki eğer maç günlerinde Akçaabat tarafında bir vaka olursa o bölgedeki hastaneler hizmet verecek, doğu tarafında bir vaka olursa doğu tarafındaki hastaneler hizmet verecek… Böyle bir planlama olabilir mi?.. Ve bunu da konuda, Trabzon'un İl Sağlık Müdürlüğü ve yerel yönetimi hastane bitince yolunu nereden vereceğiz, nasıl yapacağız diye endişeye kapıldı. Hastane ihtiyaç olabilir ama gerçekten topluma hizmet verecek, rahat ve kolay hizmet verecek bir destinasyonla, planlama ile od yatırıma başlamak gerekir. Bu kadar plansız-programsız, çabuk çabuk yapalım da milletin gözünü boyayalım diye böylesi önemli bir yatırım yapılmaz. Şimdi yol peşine düşmüşler. Hastane bitiyor ama yolu yok. Zaten maç günleri insanlar oradaki stada ulaşamıyor, yol kilitleniyor. Hastane hizmete açıldığında sadece maç günü değil her gün o bölgede büyük bir trafik yükü ve yoğunluğu olacak. Bakın göreceksiniz; bugünden söylüyorum daha önce de söyledim… Allah göstermesin ama ambulansta ölümler de yaşanacaktır. Bu işin mimarları, mühendisleri bir çözüm üretmeli. Parmağının ucuyla şuraya şunu yapalım demekle olmaz. Avnu Aker Stadyumunu orada hastane var diye taşımadık mı Akyazı’ya? Şimdi stadın yanına hastane yaptık. Yaptım oldu mantığıyla hareket eden iktidardan da bu beklenirdi” derken, Şehir Hastanesinin trafiği çözümlenmeden kapatılması düşünülüyorsa bile hiçbir şehirdeki hiçbir hastanenin kapatılmaması gerektiğini vurguladı.
GÖÇ VERİYORUZ
Trabzon’daki işsizlik ve göç olayına da işaret eden Yavuz Aydın, “Bakıldığı zaman Trabzon’un Bakan’a var, iktidar partisinin milletvekilleri var, iktidarın gücü Trabzon'un üstünde giyiliyor ama ortada işsizlik var, istihdam yok, yatırım yok. Gençlerimiz sokaklarda gün geçiriyor. Niye böyle? Çünkü yatırım yapılmayan, teşvik verilmeyen bir Trabzon var. Kalkınması için tarımından sanayisine, turizminden teknolojisine kadar söylem çok ama hiçbir yatırım yok, yeni istihdam alanları yok, yatırımcıya doğru düzgün teşvik yok. Yatırımcı buraya yatırım yapmadıktan sonra ne yazık ki işsizlik Trabzon’da gün geçtikçe artacak, göç büyüyecek” ifadelerini kullandı.
ORTAHİSAR-BÜYÜKŞEHİR
Trabzon Büyükşehir ve Ortahisar belediyelerinin çalışmalarından çok çatışmalarını gördüklerini vurgulayan Yavuz Aydın, “O çatışmalar topluma hiçbir fayda sağlamaz. Rekabet içerisinde birbirlerine engel olmak, vatandaşa olan hizmetin verilmemesi noktasına götürür. Halbuki el ele verseler, Trabzon için güzel şeyler yapsalar bundan her iki kurum ve her iki temsilci kendilerine düşen payı alır, Trabzon'un ne kadar samimi düşündüğünüzü halk görür” değerlendirmesinde bulundu.
TRABZON’DA TURİZM
“Trabzon'da kendiliğinden oluşmuş bir Arap turizmi var” diyen İYİ Partili Aydın, “Şehirde turizm sahipsiz. Sektörün bileşenleri sorun yaşadığı zaman sorunu kimle çözeceğini bilemiyor. Her kurumun ilgi alanında olduğu, muhataplandığı bir alan. Sektörün dinamikleri kendiliğinden oluşmuş ve sürdürülebilir bir turizm anlayışı yok. Bu konuda eğitilmesi gereken bir sektör ve toplum olması lazım. Arap turizmi fırsatım bir an önce kullanalım, bir an önce değerlendirelim mantığı var. Şimdi bir tane Rus göremiyoruz Trabzon'da, Araplardan geçilmiyor. Bunun sürdürülemez olduğunu görüyoruz. Bütün Arap ülkelerinden gelen turist sayıları bir sonraki yıl düşüyor. Demek ki o ülkelerden gelen turistlerin memnuniyet oranı azalıyor. Aslında hizmet sektörü kendi kendini pazarlayan ve parlatan bir sektördür. Hizmetiniz ne kadar iyi ve kaliteli ise memnuniyet o kadar artar. Eğer buna bir el atılmazsa ve bu sektörün dinamikleri ortak hareket etmezse, ortak bir dil ortaya koyamazsak nasıl Rusları kaybettiysek Arapları da şehirde göremeyeceğiz. Talih Kuşu buraya konduysa bu kuşu elden kaçırmamamız gerekiyor” dedi.