İYİ DE, ACABA NİYE?

İnsanlarımızın gözünü siyaset o denli bürümüş ve siyasetle o denli zıtlaşmışlar ki insanları bir şeye ikna edip inandırmak artık mümkün değil.

Mesela Cumhurbaşkanı’nı, bir hükümet adamını veya herhangi bir siyaset adamını Türkiye’ye düşman veya düşman ideoloji sahibi birisi ile yan yana veya resmini gördün.

Hemen altına bir not düşüyor, “Aha işte bakın o da onunla(!)”

Yahu bu adam devlet adamı, belki ülkenin menfaati mevzu bahis.

Belki sırri bir devlet meselesi, veya onu bir şekilde pasifize etmesi gerekiyor.

Hiç önemli değil kafa da yormaz, “Aha bak(!)”

Ben sokakta bir yanpırı adama nasihat ediyorum veya onunla bir şeyi tartışıyorum veya onun öyle olduğundan haberim yok ta bi vesile onunla başka ilgisiz konuyu istişare ediyorum.

Oradan da birisi resim çekti.

Yine bir vatandaş altta sordu, “Bak bu da onunla(!)” da…

Acaba niye?

Gözler kör oldu, bölünme had safhada, ikna ve inandırmak artık mümkün değil…

Ne dersen de!

YİNE ACABA NİYE?
Birisi demeyelim de, ahmağın biri.

Herif belki ilmen ahmak fakat ticareten uyanık.

“Bu kefenleri alırsanız yanmaz, cehennemde de yanmazsınız(!)” veya “Cennet’e berat(!)” demiş.

Oradan birisi atlıyor “inanç istismarı.”

Doğru da yine bir ahmak inanıp almış.

Gel bu tarafa, bugün serbest olan bir sürü inanç ritüeli dün yasaktı.

Adamlar bugünün hürriyetini istismar ediyor ise  üniversite kapılarında, devlet dairelerinde, okullarda inancı itibarı ile zulüm gören güruha “demokrasi” icabı inanç hürriyeti verilmiş ise bu ilmen ahmak ama ticareten uyanık bu yanlış adamların yaptığını mehaz gösterip, olması gereken bu inanç ritullerine izin ve demokrasi sağlayan kimselere  yamatmanın hangi insani tarafı var bunu bana anlatın.

YA BU NEDENDİR, NİYE?
Bir devlet başkanına dış mihraklar veya koalisyonlar bu adama düşman.

Onu iktidarda istemiyor o adamı yıkmak için var gücü ile maddi, manevi, siyasi ve iktisadi tüm enstrümanları kullanıyor.

Şimdi soralım “acaba niye?”

Verilecek ilk cevap, “Demek ki onların işine yaramıyor.”

Peki biraz insaf ve akılla düşünsen, “Düşmanımın düşmanı elbette dostumdur” değil mi?

Ama yok ya.

İlle de benim siyasi muarızım ya muhalifimin düşmanı artık benim dostumdur(!)

E ama sen eskiden, “Kahrolsun emperyalistler” diye bağırıyordun.

Demek ki, orada da bilinçsizdin, papağan vari bağırıyordun.

Bugün siyasi muarızın bu emperyalistlerin baş hedefi ise biraz insafla düşünüp, mantıkla yola çıksan da muhalefeti dahi akılla yapsan hiç olmazsa devletinin, ülkenin, milletinin bekası ve düşmanları mevzu bahis olunca?

“Yok. Olmaz. O yıkılsın da gerisi önemli değil.”

E bu enkazın altında sende kalacaksın.

“Olsun, yeter ki o da yok olsun”.

İşte o kafa bu kafa. Ne diyeyim Allah akıl ve insaf versin bu millete.