Paylaşmak yardım etmek gibi davranışların temelinde arınma, rahatlama, güven duyma gibi duygular ve de var olduğumuz toplumun kültürel ve inanç sisteminin harmanlaşmış mihenk taşları vardır. Yolda kalmışa, düşküne, ihtiyaç sahibine el uzatmak insanlığın bir gereğidir. Bu sayede var oluşsal farkındalığımız artar belki de. Birçok alanda olduğu gibi bu konuda da yine zenginliğimizin ve bu zenginliği cömertçe kullanmaktayız. Kuran’nın ayetleri ve söz Sultanı Hz. Peygamberimizin hadisleri şüphe yok ki rehberimizdir. Söz ve davranışları en net gerçek örneklerimizdir.
Bireysel olduğu kadar örgütleşmiş ve kurumsallaşmış genel anlamda yardım etme davranışı medeniyetimizin gelişimine hizmet ettiği gibi bu alanda çok somut ve ciddi eserler ortaya koymaktayız. Birçok yardımlaşma ve dayanışma dernek ve vakıflar, ibadet haneler geçmişin mirası eserler, bu örnekleri çoğaltabiliriz. Yalnızca ülkemiz içinde değil insanlık paydasına artı değerler yaratmaktayız.
Bozkırın yeşilinde kızıl bir güneş hatta Afrika savanasında toz bulut içinde ve elbette uzak ve yakın doğunun ve tam ortasında hep ayını güneş: Kızıl ayımız. Sonrasında diğer yıldızlarımız...Buraya kadar böylesi bir başlıkla nasıl örtüştü gelebilir okurların aklına öyle ya böylesi bir resmin gölgesi de güzeldir. Doğrudur da biraz iyi niyetlerimizi kullanan ve bu duygularımızı acımasızca istismar eden kişi ve örgütler var. Yardım etmek kadar önemli olan bir başka konuda kime ve neye yardım ettiğinizi bilmenizdir. Uyanık olmalıyız daha dikkatli ve takipçi araştıran ve sorgulayan olmak sorunun çözümüne katkı sunacaktır. Tam da burada konuyla ilgili bir kaç örnek vermek doğru olacaktır. Zaman, zaman K.Maraş cad., Kunduracılar ve Uzun sok. başta olmak üzere yâda kurum ve kuruluşlara gelip engelliler adında dergi gazete kalem boyama kitabı vb. ürünler satan kişileri görürsünüz.
Özelikle merkezde en yoğun olan K. Maraş Caddesi’nin köşe başlarında(pardon 1 dakikanızı alabilir miyiz )diyerek başlayan hırsızlık ve istismar zihniyetin nazik giriş cümlesini duyarsınız. Sonra çocuklar, engelliler ve Trabzon için tüm bu yardımlar denir. Bazı değerler kullanılarak 5 tl fiyata yardım toplayan korkak, aciz tek hücreli canlılar ve daha fazlası. Özellikle İstanbul, Ankara, Eskişehir, Yalova, Adana gibi illerden gelip genelde üniversite öğrencilerini kullandıkları sömürü istismar oyunu. Bu oyuna gelmeyelim! İstismara ortak olmayalım!
İlimizde yaklaşık 16 adet engellilere hizmet veren genel merkezi yâ da şubesi olan dernek ve vakıflar bulunmaktadır. Birçoğu kira vermekte ve bazılarının hizmet verebilecekleri fiziki ortamları dahi yokken; 2860 sayılı yardım toplama kanunun ilgili maddeleri gereği iktisadi işletme kurup kâğıt üstünde sigortalı çalıştırmayan ve hatta vergi ödemeyen bu türden oluşumlar var. Şöyle düşünelim: yıl içinde Trabzon yerleşkesinde hizmet vermeye çalışan dernek ve vakıfların giderlerini karşılayabilmek amacıyla yaptıkları tiyatro, müzik, şiir dinleti geceleri kermes vb. etkinlik için yerel kaynakları kullanılmaktadır.
Bir kuruma gidildiğinde (daha geçen size yardım ettik kalem, boyama kitabı aldık) cümleler duyuyoruz. Ama bunu bize bir katkısı yok. Öyle ki sosyal etkinlik alanı daralıyor. Kaynaklarımız sınırlı ve ihtiyaçların karşılanması daha da zorlaşıyor. Geçenlerde 1 hafta oldu olmadı bir tanesi yolumu kesip bakar mısınız? Bu hafta engelliler haftası ve Trabzon’daki engelli çocuklara yardım etmez miydiniz diye yüzünü göremedim, o derece maskesizdi ki ayıptır dedim bari yalan konuşmayın. 20 yıldır görme engelliyim. Engelliler haftasının ne zaman olduğunu bilmesem, hadi neyse yuh yani! Gerçekten Trabzon’da yaşayan engelliler için çalışan hizmet üretmeye gayret eden dernek ve vakıflarımız var.
Yardım yabacaksanız yerel derneklerimize yardım yapalım. Sokak ortasında seyyar satıcı gibi dergi satışı yapanlara inanmayalım, çünkü bunlar engellileri istismar ediyor. Bu konuda il dernek müdürlüklerimize bağlı tüm ekipler ciddiyetle ve titizlikle çalışıyor, bu istismarcılara göz açtırmıyorlar. Birey olarak bizler de şunu yapalım:Bir yardım yaparken belgesi olup olmadığına bakarak yapalım.