Fetih günlerinde kutlama etkinliklerinin amacı tarih bilincini harekete geçirerek toplumda vatan sevgisi ve millî duygular yönünde coşkunluk sağlamaktır. Böyle günlerde tören yapılması II. Meşrutiyet dönemine kadar geri gitmektedir. II. Abdülhamid iktidarında İstanbul’un fethi kutlaması yoktu. Bununla birlikte bugün herkesin bildiği Fâtih Sultan Mehmed’in beyaz atı üzerinde elinde kılıçla şehre girişini anlatan ünlü resim Yıldız’da görevli saray ressamı Fausto Zonaro tarafından II. Abdülhamid’in emriyle yapılmıştı.
I. Dünya Savaşı’nın belirmeye başladığı dönemde ise İttihâd ve Terakki idaresi 1914 yılının rûmî takvimle 29 Mayıs’ında (milâdî 11 Haziran) İstanbul’un fethini halkın geniş katılımıyla büyük bir tören eşliğinde kutlamıştır. Törende Bahriye Nâzırı Cemâl Paşa ve Türk Ocaklılar vatan, Türklük ve İslâm vurgusuyla coşkulu konuşmalar yapmıştır. Âdeta ilerleyen yıllarda savaşın meydana getireceği büyük mücadele için millî ve manevî bir ruh oluşturulmuştur. Bu tören dönemin yerli ve yabancı basınında geniş yer bulmuştur.
Devlet yetkilileri tarafından fetih etkinliklerinin öneminin göz ardı edildiği dönemler de görülmüştür. Nitekim 1953 yılında İstanbul’un fethinin 500. yıldönümü gibi Türk tarihi açısından çok önemli bir olayın etkinliği dönemin siyasî algısı gereği Yunanistan’la bir soruna sebebiyet vermemesi için oldukça sönük geçmiştir. 29 Mayıs 1953’teki devlet törenine ne Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ne de Başbakan Adnan Menderes katılmıştır. Devlet yetkililerinin ilgisizliğine karşın bugünkü adıyla İstanbul Fetih Cemiyeti olan dernek tarihçi İsmâil Hami Danişmend başkanlığında birçok farklı etkinliğin düzenleyicisi olmuş ve fethin önemini topluma aktarmıştır.
Bu yıl 568. yıldönümünde ve bundan sonraki dönemde fetih kutlamaları amaca uygun şekilde tarihî hafızayı ve millî şuuru diri tutmak ve tozlanmış zihinlere bir kez daha hatırlatmak için coşkulu şekilde yapılmaya devam edecektir: İstanbul kıyamete kadar Türk’ün kılınmıştır.