Trabzon’da tartışmalara neden olan ve kimin atanacağı merakla beklenen Trabzon Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne birkaç gün önce beklenen atama gerçekleştirilerek Trabzon Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Ahmet Kurt görevlendirildi. Sayın Kurt’un bu göreve getirilmesi bazı tartışmaları da beraberinde getirdi.
Bu atama şehrin dinamiklerinden tam not alırken az da olsa bazıları tarafından eleştiriliyor. Elbette herkesin düşüncesine saygı duymak gerekir. Benim şahsi fikrim şu ki Sayın Kurt’un bu göreve getirilmesi tam isabet olmuş.
Trabzon Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne atama yapılmadan önce bazı kişilerin ismi de buraya atama yapılması için gündeme geldi. Bu isimler, işin ehli olup olmadıkları, yeterli tecrübeye ve bilgiye sahip olup olmadıkları günlerce tartışıldı. Öyle ki bu isimlerin atamasının son anda engellendiği bilgisi de bize ulaştı. Şimdi bu kişileri tekrar gündeme getirmenin kimseye bir fayda sağlamayacağı için isimleri açıklamaya gerek duymuyorum…
Fakat Sayın Kurt göreve getirilmeseydi; bu makam için yeterli tecrübeye sahip olmayan ve işin ehli olmayan kişilerden bir tanesi bu makama atanacaktı. Şehrimizde sorunlar varken kamuoyu da liyakatsiz kişinin bu makama getirilmesini günlerce tartışacaktı.
Ama şehrin duyarlı siyasileri ve bürokratları araya girerek büyük bir hatanın önüne geçmiş oldular ve Kurt’u göreve getirdiler. Birileri hala Kurt’un bu makama getirilmesini tartışmaya devam etseler bile…
İsterseniz Sayın Kurt’un özgeçmişine göz atalım.
Sayın Kurt, 1984 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu’na başladı. 1989 yılında ise ‘Sosyal Hizmetler Uzmanı’ unvanıyla mezun oldu. 1990 yılında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda ‘Sosyal Çalışmacı’ unvanı ile iş hayatına başladı.
Kurt, 1993-95 yılları arasında Trabzon Aile Danışma Merkezi müdürü vekilliği görevini yürüttü. 1996 yılında kısa bir süre de olsa eski bakan Eyüp Aşık’ın danışmanlığını yaptı. 1996-97 yılları arasında Aile ve Kadından Sorumlu eski devlet bakanı Işılay Saygın’ın danışmanlığını yaptı.1997-99 yılları arasında Başbakan Yardımcısı ve eski devlet bakanı Cavit Kavak’ın da danışmanlığını yaptı.
Ardından görevinden istifa ederek 1999 yılında mahalli idareler seçiminde Tonya Belediye Başkanlığına adaylığını koydu ve kazanarak belediye başkanı oldu. 2004 ve 2009 yıllarında yeniden belediye başkanlığına seçilerek 3 dönem Tonya Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. Ayrıca orta düzeyde de İngilizce ve Arapça dillerini bilmektedir.
‘Türkiye’de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’ ve ‘Karadeniz’de evlilik ve boşanma’ konulu yayınlanmış tez ve araştırmaları vardır. Ek olarak Karadeniz Ruh Sağlığı Derneği Kurucu Başkanlığı, Sosyal Hizmet Uzmanlar Derneği Karadeniz Şube Başkanlığı yapmıştır.
Yani demem şu ki Kurt, piyangodan çıkmadı. Kendisinin yaptığı çalışmalara bakarsak milletine ve şehrine hizmet için çalıştığı aşikar. En azından Kurt’un yıllardır yaptığı çalışmalara ve harcadığı emeğe saygı duymak gerektiğini düşünüyorum.
Şimdi ben de bu eleştirenlere sormak istiyorum; bu makama Kurt değil de iş bilmeyen, tecrübe sahibi olmayan, liyakatsiz ancak birilerinin adamı olan kişiler mi getirilseydi?
Şehrimiz o zaman daha mı iyi hizmet alırdı acaba çok merak ediyorum.
Keşke Sayın Kurt’un bu makama getirildiği gibi bazı makamlar da işin ehli olan ve tecrübeli kişilere teslim edilse. O zaman şehrimizdeki işlerde daha güzel olurdu diye düşünüyorum.
Hem yüce kitabımız Kuranı Kerimde ve Hadisi Şeriflerde işlerin ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi emredilmiyor mu?
Şunu da eklemek isterim ki Sayın Ahmet Kurt, bu makamın hakkını veremiyorsa işte o zaman eleştirmeye ve sorgulamaya herkesin hakkı vardır. Ancak şimdi fırsat vermemiz gerektiğini düşünüyorum.