Lige verilen aranın Trabzonspor’da nasıl bir etki yaratacağı konusunda herkes gibi benimde şüphelerim vardı. Dile kolay 25 gün futboldan uzak kalmış bir takımın modunun üst düzeyde olması kolay değildir.
İşte burada devreye girecek olan teknik heyettir. Takımı motivasyonunu hep diri tutacak oyuncularını yeniden ligin havasına büründürecek rolü iyi bir şekilde üstlenmesi gerekir teknik heyet. Dün akşam Antalya maçında görüldü ki Ünal Karaman oyuncularını iyi bir şekilde motive ederek geri dönüşlerini iyi sağlamış. Üzerine aldığı sorumluluğun hakkını layıkıyla vermiş.
Her ne kadar ilk dakikalardan itibaren rakip alanda baskı kurmaya çalışsa da kuru gürültüden başka bir ses çıkaramadı Bordo-Mavili oyuncular desek yeridir. Bu dakikalarda Hüseyin Türkmen’in hatası sonucunda yenilen gol ve sonrasında Antalyaspor’un direkten dönen topu bir anlamda uyku modundaki Trabzonspor’u yüzüne inen şamar gibi kendine getirdi. Sonrasında Trabzonspor’da Sosa başta olmak üzere Nwakaeme, Abdülkadir Parmak oyuna ağırlığını koymaya başladı. Gol bulmak için Antalyaspor kalesini abluka altına alan Karadeniz ekibi amacına ulaşsa da asıl fırtınanın ikinci yarıda kopacağı sinyalini de vermiş oldu.
Maçın ikinci yarısında her anlamda sahada büyüyen bir Trabzonspor vardı. Bir ara öyle bir baskı Antalyaspor kalesinde kuruldu ki rakip nefes dahi alamadı, yarı sahasından çıkamadı. Bu baskının sonucunun ne olacağını kestirmek zor olmasa gerek. Sonra Trabzonspor’un etkili ayakları devreye girerek farklı bir sonuç ortaya çıktı. Dün akşamki maçta beni sevindiren olay ise Murat’ın gol atması oldu. Genç yetenek diğer arkadaşları gibi umarım adından söz ettirir. Önemli olan şımarmadan yolunda ilerlemeli. Çünkü bu yollar dikenlidir. Düşmeden kararlı adımlar Murat atmalı.
Sonuçta Trabzonspor’da dün akşam 1-0 geriye düşülmesine rağmen zafere inanmış çocuklar vardı sahada. Unutulmamalı ki zafer inananlarındır her zaman. Şimdi rota Şampiyonlar ligi. Böyle 3 puana inanarak oynadıktan sonra her şey olabilir.