Söz konusu Trabzonspor olunca akan suların durduğu Trabzonsporlular için, her maç kazanılması gereken bir finaldir.
Trabzonspor’un iddialı ya da iddiasız oluşunun da bunda hiçbir etkisi yoktur.
İster şampiyonluk mücadelesi, isterse Avrupa kupalarına katılma uğraşı versin..
İsterse orta sıralarda yer alsın.
Eğer Trabzonspor sahadaysa taraftarı mutlaka kazanmasını ister.
Çünkü kaybettiğinde bilir başına gelecekleri.
Birkaç günü rezil olur.
Ne TV’de spor programı izler, ne de gazetelerin spor sayfalarına bakar.
Bu yüzden eğer bir futbolcu Trabzonspor forması giyiyorsa, her maçını final havasında oynamak, kazanmak için elinden geleni yapmak zorundadır.
Bu yüzden bu akşam sahada öyle bir takım görmek istiyoruz..
***
Doğrudur yanlıştır, bazılarınca tartışılır ancak, Trabzonsporlular şuna inanır ki; 2010-11 şampiyonluğunun bu duruma gelmesinin Aziz Yıldırım’dan sonra iki müsebbibi Eskişehirspor ile Sivasspor’dur.
Çünkü şehrin ortak kanaati şudur ki; iki takım da Fenerbahçe karşısında çelik çomak oynamış, Trabzonspor’a karşı ise hormonlu bir mücadelenin içine girmiştir.
***
Bu yüzden, geçmişte Anadolu ateşininin ilk kıvılcımını yakan takım olduğu için Trabzon’da çok sevilen Eskişehirspor ile Sivasspor’un küme düşmeleri bir anlamda ilahi adaletin tecellisi olarak değerlendirilecektir.
Buna bir de Fenerbahçe’nin şampiyonluğu kaybetmesi eklenirse, bir türlü küllenmeyen geçmişin acısı, bir anlamda teselli bulacaktır.
Ne diyelim:
Allah herkesin gönlüne göre versin!