Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Metin Kara demiş ki, “Kriz esnafı teğet geçti.”
Esnafın derdine derman olması gereken bir birlik başkanı bu açıklamayı yapıyorsa düşünün nasıl bir çıkmazda olduğunu.
Düşünün o başkanın iktidara nasıl göbekten bağlı olduğunu.
Merakım; başkan Kara’nın hangi esnafla görüşüp, hangi esnafın derdini dinleyerek böyle bir kanata vardığı.
Onlarca esnaf kepenk indirip, yüzlerce kişi ekonomik çıkmaza girmişken; demek ki Kara ne sokağa çıkıyor, ne bir esnafla sohbet ediyor, ne de gündemi takip ediyor.
Sadece iktidara yaranmak için beyanat veriyor!
***
Güçlünün destekçisi
Bir diğer güç destekçisi de Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Saffet Kalyoncu.
O da, fındık üzerinden Ferrero’ya övgü yağdırıyor.
“Son günlerde belli siyasi çevrelerin oy uğruna gerçeklikten uzak bilgilerle fındık sektörünün duayen firmalarını hedef göstermesi fındık sektörünü derinden üzmektedir” diyor Kalyoncu.
Bölgenin can damarı fındığı çöple eş değer eden zihniyeti göklere çıkartıyor yani.
Açıkça, güçlünün yanında yer alıp vatandaşın karşısında saf tutuyor! Bu da ne kendisine ne de temsil ettiği birliğe hiç ama hiç yakışmıyor.
***
Gereği yapılsın
Fındık kadar bölgenin en önemli geçim kaynaklarından biri de kuşkusuz çaydır. Ama çayın durumu da en az fındık kadar iç karartıcı cinsten.
Rize Valisi Erdoğan Bektaş çayın içinde bulunduğu acı tabloyu, “Çayımızın sorunlarının aşılması gerekiyor. Aşılmadığı takdirde ‘uzun vadede çayımız var’ lafını da söyleyebileceğimizi sanmıyorum” diye özetliyor. Sorun bu kadar ayyuka çıkmışken, gereği de sıkıntıyı dile getiren Vali eli ile yapılır umarım.
Yoksa çayda da hüsran yaşanacak, olan yine vatandaşa olacak.