İHANETTEN TEYEMMUM

İhanetten arınıyor memleket. İliklerimize işleyen bu melun kirli fikir sahiplerini içimizden söküp atıyoruz. Yani hem arınıyoruz hem de ayık hale geliyoruz.

Bundan böyle daha dikkatli olmaya tetik bir zihinle...

Hain olma larvaları karabaşa dönmeden yok edilecek.

Devletimizin ileri gelenleri söyledi geçenlerde...

Eline kitap alan sokaklara düşüp bir tarikatın, bir cemaatin, bir zararlı odağın hezeyanlarını satamayacak.

Çünkü ısırılmadık bir kulağımız kaldı...

Zira her melanet kulağa hoş gelen tınılarla gelir...

Hele bu tınıya biraz inanç, biraz insanlık gibi soslu kavramalar kattın mı engelsiz koşabilirsin.

Ama artık eski çamlar bardak oldu...

Devletimizin kolluk güçleri milli karakterini kuşandığı için ne sözümona inanç zokasına ne de evrensel değerler savsatasına papuç bırakacak!

"Din mi istiyorsun benim milli hislerle şekillenmiş kurumum Diyanet sana yeter" diyecek...

"Dille ilgili şikayetin mi var, benim TDK sana yeter" diyecek...

"Tarihle ilgili bir ihtiyacın mı var TTK sana yeter" diyecek...

Ha bunların dışında ilmi çalışmalar olmayacak mı, tabi ki olacak...

Türk milletinin menfaatleri dikkate alınarak her şey serbest...

Memlekette bir daha ihanetin damar bulamaması için kurumsal bünyeyi etkin kılmalıyız.

Kurumlarımızın olurunu alan her bilimsel çalışma bizim için değerli sayılmalı...

Ecnebinin tink-tenk kuruluşlarından sızan şeytani yorumlar elbette bilinmeli ama itibar edilen bir konumda değerlendirilmemelidir.

Bizim için en iyi şey; kendi insanımızın üretimlerine yabancı üretimlerden daha fazla kıymet vermek...

Örneğin bölgesel gazetelerimizdeki köşe yazarlarının birçoğunun ulusal bazdaki yazanlardan bir adım bile geri olmadığını görecek basirete ulaşmak...

Hatta dünya ölçeğinde sayılacak kalem erbaplarına sahip olduğumuzu görebilmek...

Yani ailemizden başlayan biz kavramına silsile yönüyle sadakat göstermek...

Demem odur ki...

Başkasının zurnası bize sur gelmesin.

"Hiç sevmesem de; benim devletimi idare etmiş her bir kimseye söz söyletmem" diyen vatandaştır benim özlemim.

Her şeye gönlümüzü açalım; ihanete ise gözümüzü açalım.

Bir daha içten vurulmak istemiyorsak tabii...