Son haftaların flaş takımı Trabzonspor, sahasında ağırladığı ligin sonuncusu Denizlispor karşısına yeni transferle birlikte belki de en uyumlu kadrosu ile maça başladı.
Bu tür maçlar böyle dönemlerde her iki takım için sıkıntılı maçlardır. Konuk takım maç başlar başlamaz kalabalık defans anlayışı içerisinde görüldü. İlk yarı oyunu kendi oyun kurgusu içerisinde paniklemeden rakibini de yok saymadan kalabalık defansı yarmak için oyunu kanatlara yıkarak rakibinden daha fazla pozisyon bulan takım olarak görüldü.
Adı futbol… Zaman zaman yol kazaları ile karşılaşılsa da Trabzonspor oyun anlamında iki adım önde görülse de arzu edilen gole gollere bazen ulaşılamıyor.
Yani olmadı mı olmuyor.
Ligin alt sıralarında olan takımlar için Trabzonspor’dan alınacak bir puan haklı olarak onlar için büyük önem taşırken Hatayspor Fenerbahçe maçı unutulmamalıdır…
İkinci yarı yedi kez yüzde yüz pozisyonu kullanamayan Hatayspor kendi kalesine attığı golle 2-1 mağlup olarak maçı bitirmişti.
İkinci yarı başlar başlamaz oyunun ritmini yükselten Trabzonspor tüm hatları ile savunma yapan Denizlispor defansını açmak için elinden geleni yapma uğraşındayken defansta eksik yakalanan Denizlispor kalesindeki düğümü Bakasetas çözdü.
1-0 öne geçen Trabzonspor, haliyle oyunun dengelerini de değiştiren takım olarak risk alıp gelen Denizlisporun tehlikeli atakları ile karşılaşsa da yine de oyunun hakimi Trabzonspor’du.
Kolay maç değildi. Bu tür maçlar rizikolu maçlardır.
Düşmeyi garantilemiş bir Vanspor bizi gelip Trabzon’da o muhteşem kadrolu Trabzonspor’a şampiyonluğu kaybettirmedi mi?
Geçmişi unutamayız.
Kıyaslama yaparsak Trabzonspor, BJK maçından daha zor bir galibiyet almıştır.
İlk yarı golle buluşabilseydik zorluk derecesi belki de yüzde ondu.
Lakin atamadık stres derecesi yüzde seksendi.
Sonuç olarak kötü oynayarak yenmedik.
Maçın genelinde rakipten önde oyuna başladık önde bitirmesini bildik.
Horozu zamansız öttürmedik.