HOCAM, FUTBOLU BIRAK DA Bİ EZAN OKUSUN DİNLE!

Sakaryaspor, Trabzonspor ve  Bursaspor’dan sonra  Beşiktaş’ta da  Şenol Güneş Hoca’mızın  teknik ekibinde yer alan, benim de  Sebatspor’dan takım arkadaşım olan  Mehmet Kulaksızoğlu  arkadaşımız, Süper Lig’in 1. Lig olduğu  bir hayli zaman önce 2l. Lig’de  mücadele eden  bir müessese takımın teknik direktörüdür.

Müslüman Afrika ülkelerinden birinden denenmek için Muhtar adında bir forvet de idmanlara çıkar.

Eğer beğenilirse 30 bin lira karşılığı sözleşme yapılacaktır.

Ancak Mehmet hoca bu oyuncuyu  yeterli  bulmaz ve  Muhtar gönderilir.

Aradan bir ay kadar geçmeden Mehmet Hoca bakar ki Muhtar yine idmanda.

Üstelik kendisine 75 bin lira karşılığı imza attırılmıştır.

Duruma şaşıran Mehmet hoca soluğu doğruca başkanın yanında alır.

Yahu der Mehmet, “Bu adamı beğenseydik 30 bin liraya alacaktık. Beğenmedik gönderdik siz geri çağırıp bir de 75 bin lira verip takıma almışsınız. Bu nasıl iştir” der.

Başkan gayet  şunları söyler;

-Ya hoca bırak futbolu da, bir ezan okusun da dinle

Sahneye çıksa Cem Yılmaz’ın pabucunu değil dama, gökdelenin tesenie atacak  espri yeteneğindeki Mehmet durumu, hemen verir karşılığını;

“ Yahu başkan” der,

Ben namaz yollarını İngilizce okuyorum bana 3 bin lirayı zor veriyorsunuz. Adam bir ezanla 75 bini görürdü!..

Tabi bu arada soramadı;

-Bu paranın ne kadarı Muhtar’a, ne kadarı azalara gitti!

**

Bütün mü olsan bozuk mu?

Tekkeli Burhan Çetinkaya  abimiz,ilerleyen yaşına rağmen halen halı sahaların acar futbolcularındandır.

Aşırı hırsı ve üstün top tekniği ile gençler hala hayrandır kendisine..

Ve işinde o kadar titizdir ki, onunla aynı takımda olmak cesaret ister.

Çünkü en küçük bir laçkalığa tahammül edemez.

O zamanlar,  Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’da  direk oynayan ancak  en az 5 yaş küçültülmüş sahte nüfus kağıtlarıyla zamanın starlarının yer aldığı Genç Milli Takım’da banko oynayıp,  şampiyonluğu kıl payı kaçıran Adanaspor’da harikalar yaratan  Burhan Çetinkaya’ya,  talip olan Galatasaray kendisiyle görüşmek üzere  Türk futbolunun Taçsız Kralı  rahmetli Metin Oktay’ı görevlendirir.

İkili  randevulaşıp buluşur.

Metin Oktay önce çok iyi futbolcu olduğumu, Galatdasaray’ın beni çok istediğini, bu takımda daha büyük aşama yaparak yıldızlaşacağımı anlatıp, ne kadar para istediğimi sordu.

Ben de havaya girmiş olacağım ki  o zaman için çok ama çok astronomik olan bir rakam söyledim.

250 bin lira dedim.

Rahmetli tebessüm edip omumuza vurdu..

“Bozuk mu olsun, bütün mü?”dedi ve ayrıldık.

Bir daha da ne arayan oldu ne sorun!