Her canlı, kendi yaşam dünyasında mutlaka bir son ile buluşur.
İnsanlar, hayvanlar, ağaçlar, bitkiler vs.
Canlılığın karşılığıdır sonsuzluğa gitmek.
Yüce Allah'ın, kâinata verdiği yön ile döner durur kendi akışında sürekli.
Ve bu özellikleri ile de aynı şekilde ebedi aleme göç oluncaya kadar yaşantımıza katkı yapacak gıda ve yaşam ortamımız bize şekil verir iyi kötü.
Bu değerlendirmeler ile elde tuttuğumuz sağlığımız için ne yapıyoruz, karşımızdaki insana nasıl katkı yapıyoruz hiç düşündük mü, yoksa benim sağlığım olsun, başkası sağlığına kendi baksın hesabı mı yapıyoruz?
Hayır, bu iki örnek birbirinin içine girmiş, farkındalığı bünyesinde hissetmesi gereken ana unsurlardır.
Dünyayı saran, ülkemizde de ciddi etkisini gösteren bir salgın hastalık var.
Bu hastalık ile öyle veya böyle yaşıyoruz, kimine bulaşıyor, kimine bulaşmıyor görüntüsü içinde algı ortamı bize ciddi olarak kaos olarak geri dönüyor.
Yapılması gereken kuralları uygulamak, bu kurallara harfiyen riayet etmek.
Başka yolu yok bu işin, sağlığımızı korurken, aynı mantıkla aşımız dahil, uyulması zorunlu her isteği yerine getirmeliyiz.
Hastanelerde yatan binlerce insan var, onlara ve bizlere daha iyi ortam oluşturmak için aşımızı olalım, daha iyi gelecek için uyulması gerekir ne varsa yapalım.
Mutlaka bu kaos, bir gün bitecek, herkes eskiden olduğu gibi sosyal yaşamını özgürce yaşayacak, ancak o günlerin işaretini bugün vermemiz gerekiyor diye düşünüyorum.
Bu vesileyle, bu illet hastalıktan kurtulamayarak hayatlarını kaybedenlere rahmet, hastanelerde çare bekleyen herkese sağlık diliyorum.
Unutmayalım, bugünün yarını kaderdedir ancak sağlık ise bizim elimizdedir.