Daha düne kadar Okul Sporları denilince birçok kimsenin aklına bir şey gelmiyordu. Ta ki Ayhan Pala adında hayatını eğitim ve spora adamış adam gibi bir adam çıkana kadar!
3 Kasım 2012 tarihinde Federasyon seçimlerinde o dönemin bakanı Suat Kılıç tarafından yok edilmek istenmiş. Sporda demokrasiye kara bir leke düşürülerek Pala’nın karşısındaki adaylar aday olabilmek için bile yeterli imzayı toplayamazken, bugünün de bürokratları Murat Kocakaya, Ömer Altınsoy, Ozan Çetiner, Ömer Kalkan ve diğer Spor Genel Müdürlüğü temsilcileri açık imza verdiler. Bunun adı sporda darbe idi. Gel gör ki delege sporda hizmet adamını yeniden başkan seçti.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Bakan değişti. Yeni genç bir bakan Akif Çağatay Kılıç ülkenin sporuna adalet ve hukuk getirmek üzere ümitle göreve başladı. Ancak bürokratların aynı kalması ile Pala’ya karşı sinsi yürütülen mobbing uygulamaları bitmek bilmedi.
Tüm bu engellemelere rağmen okul sporları başarılarına başarı katıp, uluslararası arenada öncesi olmayan güçlü bir Türkiye temsil ediliyordu. Raymond Defever Onur Ödülü’nü ilk kez ülkemiz alıyordu.
Tüm bu başarılara rağmen, önce mali genel kurul öncesi imza toplanabilir mi diye bakılıyor. Bunun mümkün olmadığı anlaşılınca bu sefer Merkez Danışma Kurulu’ndan kapatılması kararı çıkarılıyor. Uluslararası federasyon mevzuatları ve kanunların buna müsaade etmemesi üzerine bu uygulama da hayata geçirilemiyor.
Son olarak Oryantiring Dünya Şampiyonası’nı izinsiz yaptığı için hakkında soruşturma açılıyor.
Gözleri öyle dönmüş ki bu şampiyonada Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kızı Hacer Büke Davutoğlu’nun da yarıştığı unutuluyor.
O zaman şu soruyu sormak gerek, eğer bu organizasyon izinsiz ve illegal ise neden başında izin verip yapılmasına müsaade ettiniz.
Böyle bir durumda Başbakan’ın kızını riske atmış olmuyor musunuz? Daire Başkanınız hangi sıfatla organizasyonun yapıldığı otelde konakladı? Genel Müdür ISF Başkanını Laurant Petrynka’yı makamında kabul edip oryantiring ve Gymnasiade’ye her türlü desteği vereceğiz dedi mi?
Uluslararası Okul Sporları’ndan gelen organizasyon teşekkür mektuplarının sizin için anlamı olmayabilir! Ama ülkemiz için anlamı çok büyüktür.
Hele İskoç bir annenin (Tresa Chapman) yazdığı duygu dolu mektubu okusanız yüzünüz kızarırdı. “İkiz çocuklarımın mutluluğunu internetteki resimlerinden takip ediyorum. Türkiye’ye bizim çocuklarımızı kendi çocuklarından ayırmadığınız için çok teşekkür ederim.”
İşte bu organizasyon Merkez Ceza Kurulu’na veriliyor. Kurul ihtar veriyor. Spor Genel Müdürlüğü bu cezaya hakkı olmadığı halde itiraz ediyor, bu ceza artırılmadır diyor. Hukuk ayaklar altında!
19 Ekim 2015 tarihinde gönderilen evrağa 03 Kasım 2015’te Tahkim Kurulu’na itiraz ediliyor. Çünkü Hukuk Kurulu itiraz zamanını geçiriyor. Bakan bu kuruldaki şahsı görevden almalı! Ama şaşırtıcı olan Tahkim Kurulu 10 günlük itiraz zamanının geçmesine rağmen evrağı kabul ediyor ve cezayı iki aya çıkartıyor.
Saklamaya gerek yok. Olimpiyatların ardından bütün federasyonların olağan genel kurulları yapılacak. Yöntem belli; istemediğin aday olunca yolla bir ceza genel kurulla gelen ceza ile gitsin. Ne demokrasi ama!
Unutulmaması gereken bireyin kendini devlet yerine koyması çok büyük yanlıştır. Devletin görevi millete hizmet etmektir. Hizmet edenleri yok etmek için formül aramak değil. O nedenle bu kararları alanları gelecekte kimse hatırlamayacak. Ama ülkesinin onurunu bayrak yapanları, Türkiye’nin prestijini koruyanları asla unutmayacak.
Önümüzdeki yıl Gymnasiade Trabzon’da yapılacak. Bu organizasyon adına uluslararası heyet 8 kez ziyarete geldi. Gördük ki Ayhan Pala’nın onların üzerinde önemli etkisi var. ISF Hatıra Ormanı oluşturuldu, her ülke barış adına fidan dikti. Şampiyona öncesi onun yok edilmesi doğru bir anlayış değildir.
Aslen Trabzonlu olan genç ve dinamik bakanımız Akif Çağatay Kılıç’ın bu konuya müdahil olup dur diyeceğine inanıyoruz. Suat Kılıç’ın bıraktığı bürokratların oyununa gelmeyecektir. Trabzon’un her şeyinden sorumlu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Süleyman Soylu bu kentin evladını koruyacaktır.
Her bir yok edişin yöntemi vardır. Unutulmasın ki efendiliği, adamlığı, ülkesine hizmette yorgunluğu olmayan Ayhan Pala’nın bu memlekette bir karşılığı vardır.