İşsizliğin had safhaya ulaştığı, binlerce üniversite ve yüksekokul mezununun iş bulmak için gayret sarf ettiği bir dönemi yaşıyoruz.
İşsizliğin had safhaya ulaştığı, binlerce üniversite ve yüksekokul mezununun iş bulmak için gayret sarf ettiği bir dönemi yaşıyoruz. İşe girebilmek için çalmadık kapı bırakmayan diplomalı işsizlerin hiçbir yerden olumlu cevap alamadığını da söylemek yanlış olmaz. Devletin ve özel sektörün yayınladığı iş ilanlarındaki açık pozisyonlara kimler nasıl alınıyor, asıl acı durum burada yatmaktadır. Torpil denen mekanizmanın işlediği, dayısı ve arkası olanların veya nüfuslu siyasilerin her dönemde etkili olmasıyla hak eden değil, hep hak etmeyenler işe alınmaktadır.
Bu düzen dün de böyleydi, bugün de böyle devam etmekte, haklı olanların hakkı, hakkı olmayanlara verilmektedir.
Bir de yasal olarak kanunla belirlenmiş iş kollarına uygun düşen okulları bitiren ve bu işlere alınması gereken mezunları almayıp yerine başkalarının alınması var ki, bu da özellikle havacılık sektöründe yıllardır yaygın olarak görülmektedir.
Devletin en büyük işverenlerden biri olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yine devletin koyduğu bu kuralı ihlal ederek
Havacılık mezunlarının alınması gereken kadrolara farkı okulları bitirenleri alıyor.
Bu duruma isyan eden ve sosyal medyayı tweet yağmuruna tutan Sivil Havacılık Ulaştırma Hizmetleri ve Havacılık Yönetimi Lisans Mezunları haklarının gasp edilmemesi için istekte bulunup bizden de bu konuya el atmamızı istediler. En fazla alım yapan DHMİ, konuyla ilgili olarak benim attığım “DHMİ, havacılık eğitimi alanları bir kenara bırakıp, başka okullardan mezun olanları işe alarak onların hakkını gasp ediyorsun. Hak yeme, haksızlık yapma, hakka saygı duy.” şeklindeki tweetime klasik olarak şu cevabı verdi.
“Kuruluşumuza yapılacak KPSS Merkezi Yerleştirmelerinde adaylar için aranan nitelik kodları Kuruluşumuz ihtiyaçları doğrultusunda ve ilgili İhtisas Başkanlıklarının koordinesi ile belirlenmektedir. Saygılarımızla.”
Gerçeğin söyledikleri gibi olmadığını bize gelen başvurulardan çok iyi anlıyoruz.
Diplomalı, fakat işsiz havacılar öncelikle 2020/ 2 DHMİ memurluk kadrosu atamasında 4001 numaralı iş kodundan 4493 no.lu iş koduna dönülmesine çok memnun olduklarını belirterek,“KPSS’de derece yapmanın bir işi icra etmede fazlaca öneme sahip olmadığı bilinmektedir. Branşlaşma, havacılık sektörü için dünya çapında önemli konumda. Türkiye’deki uygulamasını da 2020/2 atamasında gördüğümüz gibi tekrar görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. DHMİ atamalarında 4421, 4431 ve 4001 sayılı nitelik kodlarının kullanılması binlerce havacılık mezununa büyük bir haksızlık olacaktır. Nasıl ki bir avukat doktorluk yapamıyorsa, başka bir bölüm mezunu da havacılık işini yapamamalı.
Bizler aldığımız eğitim gereği hem memurluk, hem de apron memurluğu görevlerini hakkıyla yerine getirebilecek yeterlilikteyiz. Bizim için DHMİ, DHMİ için de biz bu nedenle önem arz etmekteyiz.
4 senelik lisans eğitimimiz boyunca havacılıkla ilgili dersleri aldıktan sonra, memuriyet için de “İktisadi ve İdari Bilimler” anlamındaki eğitimleri aldık.
Yeterli puanlar aldık ama kamudaki en büyük alıcı olan DHMİ’ye atanıp devlete hizmet edebilmemiz için yeterli kadroları alamadık. 2018 KPSS sonrası yapılan üç atamada bölümümüzden yalnızca 32 kişi, 2020/1 atamasında da yalnızca 16 kişi atandı. Ülkemizdeki diğer lisans mezunları gibi yüzlerce, binlerce atama beklemiyoruz, fakat yüksek puanlar almamıza rağmen atanamadığımızı, büyük hayal kırıklıkları yaşadığımızı, kimimizin başka işler yapmak zorunda kaldığını, kimimizin de işsiz kaldığını da bilmenizi istiyoruz.” diye dert yandılar.
ÖSYM tarafından yapılan 2022 YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) yerleştirmeleri sonucu üniversitelerin havacılık bölümlerinde toplam kontenjan yaklaşık 3 bin 200 olup, üst sınıflarda 10 bin kadar öğrenci de eğitim görmektedir.
Bu yıl, 2 bin 499’u devlet üniversitelerine (Bin 025 kişilik AÖF -Açık Öğretim Fakültesi- kontenjanı dahil), 652 kişi de vakıf üniversiteleri olmak üzere havacılık bölümlerine toplamda 3 bin 151 kişi yerleşmiş. Dikey Geçiş Sınavı ve AÖF 2. Üniversite kontenjanı hariç olmak üzere, bu yıl 3 bin 151’ı YKS ile, bin 272’si de kişi de DGS ile olmak üzere toplamda 4 bin 323 kişi Havacılık Yönetimine bölümlerine kaydolmuş.
Onbinlerce mezunu olan Havacılık Yönetimi (Eski ismi Sivil Havacılık Ulaştırma İşletmeciliği) bölümü mezunlarına DHMİ ve SHGM’nin
personel alımlarında öncelik vermesi havacılığa gönül veren gençlerimizi ve havacılığımızı daha ileriye taşıyacaktır.
Mutlu yarınlar Türkiye’m.
musaalioglu@gmail.com
AZERBAYCAN’DAN STRATEJİK ÜÇ HAVALİMANI
Türkiye’nin dost ve kardeş ülke diyerek Dağlık Karabağ’ın geri alınmasında verdiği askeri destek Azerbaycan’ın bölgede gücünü arttırmasına ve Ermenistan’a karşı elinin siyasi ve ticari olarak kuvvetlenmesine neden oldu.
Azerbaycan’ı Nahçıvan Özerk Bölgesi’ne, haliyle de Türkiye’ye doğrudan bağlayacak olan Zengezur Koridoru (Azerice Zengezur Dehlizi) de devreye girdiğinde dost ve kardeş iki ülkenin, iki devlet bir millet ideali de tam olarak gerçekleşmiş olacak.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği hakimiyetinden 1990’da kurtulan ve bağımsız bir devlet olan Azerbaycan Cumhuriyeti, (Azerbaycan Respublikası) geri aldığı kendi topraklarına tam hakim olabilmenin orada ekonomik olarak da güçlü olmaktan geçeceğini bilerek, bu bölgeye çok önemli yatırımlar yapıyor.
Savaşta yıkılan binaları yeniden inşaa edip, otoyollar yapmanın yanı sıra
“Gidemediğin yer senin değildir.” (Halil Rıfat Paşa) sözünü hayata geçirmek için çok kısa sürede iki havalimanı yaparak stratejik ve önemli bir adım daha attı.
Geçmişte Türk şirketi Alarko’nun yaptığı Bakü Haydar Aliyev Havalimanı’nın yanı sıra, Gence’de, Nahçıvan’da ve diğer bazı şehirlerdeki havalimanının yanı sıra, temeli Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Ağustos 2021’de atılan ve yapımı halen devam eden 3000 metrelik pistiyle Laçin Havalimanı da 2024 yılında bittiğinde yeni yapılan havalimanlarının üçüncüsü olacak.
Azerbaycan’ın 30 yıl sonra Ermeni işgalinden kurtardığı Dağlık Karabağ topraklarda mayınlı arazi temizlenerek yapılan Fuzuli Uluslararası Havalimanı (FZL) 8 ay gibi çok kısa bir sürede bitti.
Erdoğan ve Aliyev’in katılımıyla açılışı 2021 yılında yapılan ve 44 milyon dolara mal olan Fuzuli Uluslararası Havalimanı’nın yapımında Türk şirketlerinin de önemli bir katkısı olduğunu söylemeden geçmeyelim.
25 bin metrekarelik terminal binasının Türk Şirketi Desk Yapı ve Fuzuli Airport LLC şirketlerinin iş birliğiyle hayata geçirilmesi iki ülke şirketlerinin iş birliği için güzel bir örnek teşkil ediyor.
Son olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bu havalimanı çok önemli” diyerek açılış kurdelasını 22 Ekim 2022’de İlham Aliyev ile kestiği Zengilan Havalimanı (ZZE) yine 1,5 yıl gibi kısa bir sürede yapılan ve hizmete açılan önemli bir tesis olarak ülkenin sekizinci havalimanı oldu. Yılda 2 milyon yolcu ağırlama kapasitesine ve 3000 metre uzunlukta, 60 metre genişliğinde piste sahip olan havalimanın Zengezur’da stratejik öneme sahip karayolunun ve demiryolunun geçeceği bölgeye de yapılması önem taşıyor. Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan ve İran sınırlarına yakın bir bölgede yapılan bu meydan Zengilan’ı dünyaya bağlayacak.
Yapımına Türk şirketlerinin de katkıda bulunduğu ve kargo taşımacılığı alanında da hizmet verecek olan Zengilan Havalimanı turistik uçuşlarda da hizmet verecek.
İşgaldeki Dağlık Karabağ’daki toprakları geri alıp, orada kısa sürede uluslararası nitelikte iki havalimanı yapan, Laçin’ de de bir havalimanı yapmakta olan dost ve kardeş Azerbaycan Devleti meydanları ülke savunması için gerektiğinde askeri amaçla kullanabilecek. Hayırlı olsun.