İki gündür Antalya mevsim normallerini de aştı. Bırakın yolda yürümeyi klimasız ortamda bile oturmak doğrudan işkence...
Bir tarafta sıcak hava ve yüzde 80’e ulaşan nem oranı, bir diğer tarafta bloklar arasında kopukluklar ve adam ve alan paylaşımında yaşanan zafiyetler dün akşam Trabzonspor’u futboldan uzaklaştıran ve mahkum eden ön önemli dezavantajlardı.
Maçın başlaması sonrasında ki yarım saatlik zaman dilimi arasında, pas bağlantılarını sağlıklı yapamayan, alan daraltamayan, pas arası yapamayan ve sadece kenarlardan getireceği toplara ümit bağlayan bir Trabzonspor vardı sahada.
Öyle ki rakibin geçişlerine müdahale edemediği gibi savunma güvenliğini sadece dörtlü bloğa teslim etmiş bir takım vardı sahada.
Buna karşın Trabzonspor’un tüm zaaflarını değerlendiren ve paslarla alan kat eden Antalyaspor ilk yarıda bir kez oyunun boyunu kısaltıp, savunmasını ikinci bölgeye kadar taşıyınca kalesinde golü gördü.
Bu gol Trabzonspor’u ikinci yarı için ümitlendirirken, hiç kuşku yok ki bu ümidi alevlendirende oyuna sonradan giren Abdulkadir Ömür ile Bardhi oldu.
Bu oyunculara ek olarak ikinci yarıda Bartra’nın da oyuna girmesiyle parçalar tamamlandı.
Kadro değişikliği ile birlikte oyun formasyonunu da değiştiren Trabzonspor, geniş alan kullanımından çok, geçişleri sağlıklı yaparak rakibinin arkaya yaslanması için çaba gösterdi.
Trabzonspor maçın ilk yarım saatlik zaman diliminden sonra hep bir şeyler denedi.
Kenarlardan geldi olmadı, kısa paslarla alan kat edip adam eksiltti, dışarıdan şut attı. Fakat dikkat ettiğim bu denemelerin hiç birinde Cornelius yoktu.
Kendisine yakın oyuncu bulamayınca mı, oyunun baskı bölümünde fazla efor sarf etmesinden mi bilmem Danimarkalı adeta yalnızları oynuyor.
İlk yarıda iki farklı geriye düşen Trabzonspor’un ikinci yarıda görüntüsü de oyunu da farklılaşınca skorda eşitlik geldi fakat bir anlık sorumsuzluk pahalıya mal oldu.
Neyse olumlu-olumsuz taraflarını bir kenara koyarak asıl dersimiz olan Kopenhag maçına çalışalım. Çünkü o maç dün akşamki basit hataları kaldırmaz...
Ligin telafisi var ama Çarşamba günün yok... Çarşamba günü dün akşamki gibi bir Trabzonspor’da beklemiyorum zaten...
Çünkü hatalardan ders çıkartacak değil, hata yapmayacak bir takım olmak lazım...