Ligin ilk maçında Başakşehir karşısında alınan yenilgi Sivasspor karşılaşmasının önemini daha da arttırmıştı. Sivasspor karşısında olası yeni bir şokun Trabzonspor’da oluşturacağı derin bir tahribat gerçeği önümüzde dururken Akyazı’yı dolduran muhteşem koro bu duruma izin vermeyeceğinin sinyalini yakmıştı. Taraftarlarının muhteşem desteğini arkasına alan Karadeniz temsilcisi yarım saatlik dilimde Sivasspor’un fişini çekti, ilk maçta oluşan olumsuz havayı bir nebze dağıtmasını bildi.
Maça gelecek olursak...
Teknik patron Ünal Karaman’ın her ne kadar ‘Toure ile Hosseini’yi idmanda yanyana bile oynatmadım’ sözcükleri dilinden dökülse de iki oyuncunun birbiriyle uyumu gayet iyiydi. Adam paylaşımı, oyun sezişi, ilk müdahaleleri iki oyuncuyu Sivasspor karşısında öne çıkaran en önemli unsurlardı. Dolayısıyla her ne kadar Karaman zorunlu olarak iki futbolcuyu oynattığını söylese de eminim ki Toure ve Hosseini’nin performansından gayet memnun kalmıştır.
Ne var ki bana göre gecenin en önemli hadisesi Yusuf Yazıcı’nın bir bilinmezliğe doğru yol alması oldu. Başakşehir maçında silik bir görüntü ortaya koyan Sivasspor karşısında yokları oynayan genç oyuncuyu transfer söylentileri iyice allak bullak etti. Bu kafa karışıklığı hem kendisine hem de takımına zarar verdiği apaçık ortada. Bu girdaptan biran önce Yusuf kurtarılmalı ve gitmek istiyorsa da önü açılmalı. O nedenle yönetime uyarım vakit çok geç olmadan gereğini yapmalarıdır. Sosa ise evlere şenlik görüntüsü ile her hafta olduğu gibi günü kurtarmanın peşinde olduğu bir maçta Olcay geceye damga vuran Rodallega ise attığı iki golle moral bulan isim oldu. Ancak 3-0’dan sonra skoru koruma güdüsüyle hareket edip geriye yaslanmak geçen sezonun modası gibi önümüze koyuldu. Hastalık bu ya. Bunun tedavisini yapmazsanız çekirge misali gibi bir tablo ortaya çıkar. Bırakın korkularınızı bir kenara büyüklüğünüze yakışır bir mücadele ortaya koyun...