Siyasi partilerimizin genel başkanları bölgemize, ilimize geldiğinde onlar hakkında değerlendirme yapmamızı okurlarımız hep bekler. Bizlerin bu beklentilere cevap vermesi ve gerçekçi değerlendirmelerde bulunması doğal bir yaklaşım olsa gerek.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendine özgü üslubuyla Artvin seçim gezisinde altı çizilecek açıklamalar yaptı.
Kılıçdaroğlu belediyeciliğin CHP'nin işi olduğunu belirtip modern uygulamaların ilk örneklerini kendilerinin verdikleri noktasına parmak bastı. Kılıçdaroğlu ‘İlk metroyu, ilk tercihli yolu, ilk kentsel dönüşümü yapan CHP'dir. Yerel yönetimler bizim işimiz’ diyerek söyledikleriyle Ankara ve İstanbul’daki metro temellerini kendi partilerinin attığını hatırlatmış oldu.
Kılıçdaroğlu bu değerlendirmesiyle zihinlerde yerleşmiş bulunan ezberlere, şablon halini alan algı yanıltmalarına adeta isyan etti. CHP'nin kısa iktidar dönemlerinde yaptıklarını anlatmadaki eksikliğinden nemalanma döneminin kapandığına işaret ederek; yıllardır sağ iktidarların iktidardayken muhalefetteymiş gibi bir tavır sergilemesine artık müsade etmeyeceklerine dikkat çekti.
Biz sorumluluk makamında olursak bizi her türlü eleştirme hakkına herkes sahiptir. Hem iktidar ol, hem de tarihin derinliklerine inen saçma sapan günün koşullarına uymayan değerlendirmeler yap.
Her şeye zamanının şartlarına bağlı kalarak değil 2014’deki şartların gözlüğüyle bakmanın olaylara yanlış zeminde bakmak olduğunu, bu bakışın bilip de bilmezden gelerek gerçekleşen bir ikiyüzlülük olduğunu ve bunun insanlıkla bağdaşmayacağının altını çizmesi de ilginçti.
Kılıçdaroğlu iktidarın tutumunu, ‘Yıllanmış yalanlaradan hareketle halkı aldatıp, başka seçeneğiniz yok demeye getiren bir imaj ciz. Artık bu geçer akçe olmayacak. Sen iktidarsın ve olan ne varsa onların bütün vebali sana aittir. Milletin oyunu alıp iktidardeyken muhalif gibi davranma şark kurnazlığına bu millet artık papuç bırakmayacak’ değerlendirmeleri CHP'nin bu seçimlerde bazı stratejilerini gözden geçirdiğini gösteriyor.
Değerler üzerinden de siyasete artık taviz vermeyeceklerine işaret eden Kılıçdaroğlu ‘Biz inançların yaşanmasına, kıyafet avcılığından siyasi ikbal kazanılmasına da izin vermeyeceğiz. Artık CHP halkımızın meşru bütün taleplerine dikkatle eğilecek bir anlayışla donanmıştır. Kimseye giyiminden dolayı asla en küçük bir laf edilmesine göz yumulmayacağını; başını örten de örtmeyen de bizim güvencemizden emin olabilirler. Çünkü biz halkız’ demesi de aşırı moderncilik anlayışından tam halkçı bir anlayışa evrildiklerini gösteren aleneni tespitler olarak altı çizilmesi gereken ifadeleridi.
Artvin konuşmalarından çıkardığım sonuçlarla söylüyorum; CHP bu tutumuyla edebiyattaki 'Sanat sanat içindir’ görüşünden ‘Sanat toplum içindir görüşüne’ kendini konumlandırdığını, partinin Atatürk dönemindeki yöne doğru evrildiğini gösteriyor ki bunun meyveleri çok bereketli olur değerlendirmesini de ben kayda geçirmiş olayım.
Köylüyle diyalogları kopuk, varoşlara arkasını dönmüş bir CHP artık yok, imajı ‘CHP iktidar olmak istiyor’ değerlendirmelerinin yapılmasına katkı sunacaktır. Tabii üniter yapı konusundaki hassasiyet de önemli..