HALK VE ULUS

Ulus ve halk çoğu kez özdeş anlamda kullanılır. Bence bu iki sözcük arasında fark vardır. Konuşurken . “Bizim köyün halkı aydındır” denilir de “Bizim köyün milleti aydındır” denilmez. Ama yine de bu dar anlamda bir farklılıktır. Çünkü halk belirli zaman içinde bir ülkede oturan ve o ülkeyi vatan bilen, mutluluğunu ve mutsuzluğunu o ülkeye bağlamış olan insanların bütünü olarak tanımlanır.

Örneğin; 2000 yıl önce Orta Asya’da yaşamış Türk’lere de, bugün bu vatan üzerinde oturanlara da Türk Ulusu diyoruz. Hatta zamanla bu insanların bir kısmı dünyanın başka yerlerinde başka devletler kurmuş olsalar bile. Çünkü ulus olmakta asıl olan insanların bir toprak üzerinde ırk, din, dil ve kültür bağları ile birbirine bağlanmış olmasıdır.

Türk vatanının üzerinde yaşayan, bu ülkeyi vatan bilen insanların tümüne  “Türk Ulusu” değil, “Türk Halkı” diyoruz. Çünkü bu ülke üzerinde yaşayan insanlar, din, dil, ırk bağları ile değil, vatandaşlık bağlarıyla birbirlerine bağlıdırlar.  Bize düşen görev, bir grubu ötekileştirerek ayırım yapmadan, Türk vatandaşı olarak yaşayan insanları vatan ülküsü etrafında birleştirmektir. İşte “Atatürk Milliyetçiliği” dediğimiz kavram da budur. Bize göre ‘ulus’ soyut, ‘halk’ ise somuttur. Çünkü Türk Ulusu yüzyıllar öncesinden gelen ve o gün ne ise bugün de o olan bir kavramdır.

Ancak Türk halkı  ise zaman zaman değişir. Göçler, mübadeleler sonucu Anadolu’ya gelen farklı ırktan insanlar ve Anadolu’da yaşayan farklı inanç ve kültürden kişiler Türk Halkı’nı oluştururlar. Gösteriyor ki ulus, bir yandan dolan bir yandan boşalan ama içinde devamlı su bulunan havuzdaki suya benzer. Halk ise o havuzda şu anda bulunan su gibidir. Ulus, süreklilik arz eder, halk ise tarihten olaylardan, yaşama koşullarından dolayı değişkenlik gösterir. Türk halkı Türk ulusu içinde olabilir ve onun içine sığabilir. Ancak Türk Ulusu, Türk Halkı’nın içine sığmaz. Ulus; halkı da içine alan, değişik kökene ya da anlayışa da sahip olsa o ulusun toprakları içinde yaşamayı seçmiş halkın tanımıdır.

Bugünün Türkiye’sinde siyasi çıkar için  ‘Ulus’ kavramını kaşıyanlar vardır. Kürtler, Türkler, Çerkezler gibi. Bu çeşitlilik aynı toprak parçasında yaşayan insanlar için zenginliktir.

Bu insanları vatan ülküsü etrafında birleştirmek zorluğundan kaçanlar, kolayına gidip bölücülük yapmaktalar. Elbette ki bir Türk kendi ırkıyla, bir Kürt de kendi soyu ile övünecektir ama birini diğerinin üzerine çıkarmak ulus kavramı içinde yanlışa yönelmektir. Yüzyıllar boyu farklı kimlikleri barındırmış ve benimsemiş olan bu ülke asla üstünlük kavramına yenik düşmemelidir. Ötekileştirmek vatanın bölünmesine katkıda bulunur diye düşünüyorum.
Bilmem yanılıyor muyum?