Konfederasyon Kupası ön eleme ikinci maçında Trabzonspor Molde’ye misafir olurken oyunun ilk dakikalarında Trabzonspor istediği oyunu rakibe kabul ettirmiş olsa da adı futbol yakaladığımız net iki pozisyonu gole çeviremedik.
Ortada geçen sanılan maçta aslında Trabzonspor daha üstün olarak golü arayan takımdı.
Takım tertibine bakıldığında tekrar metodunu kendi oyuncularının bekrauntuna bakarak oynatacağı futbolcuları en iyi bilen ve de uygulama yetkisi elinde olan Abdullah hocadır diyerek ikinci yarıda golü arayan takım yine Trabzonspor’du.
58. dakikada iki adım önde olan takım Trabzonspor golü bulduktan sonra yine de oyun sisteminden kopmadan, rakibinin varyasyonlarına kayıtsız kalmadan organize ataklar geliştirirken yetmişinci dakikadan sonra Molde risk alarak oyunu daha önde karşılayıp kanatları daha fazla kullanma yoluna giderek golü arzuladıklarında geride bıraktıkları boş alanları yerli yerinde kullanabilseydik sonuç daha da farklı olurdu desem de ileride fazla adamla çoğalamadık.
Önemli olan turu geçmektir ki hepimizin beklediği de buydu.
Bazı spor severler beni eleştirebilir lakin kendi düşüncemdir.
Bazıları da bu neyin nesidir deseler de kardeşim Uğurcan Çakır’ın giydiği formanın rengine takıldım. Bir maç oynuyoruz her dakikası bir stratejidir.
Kırmızı kavun içi formayı UEFA eş güdüm toplantısında hakem gözlemcisi belirtse bile iki forma rengi sunuluyor. Diğeri niye seçilmez desem de tüm dünya liglerinde renk körlüğü olan futbolcular vardır.
En ufak ayrıntı zaman gelir en küçük hatalarla değerli maçlar kaybederiz.
Çok da kaybettiğimiz olmuştur derken golü yedik, uzatmalara takıldık.
Uzatmaların ilk devre son dakikalarında İsmail Köybaşı sahaya Nwakaeme kenara. Trondsen sahaya, Serkan kenara. Madem ki bunlardan beklentin vardı sayın hocam ilk maçın analizlerini hiç seyretmedin mi?
Önemli olan tur atlamaktı, başardık. Lakin yine de öz eleştiridir, elindeki kadronun ne yapabileceğini en iyi bilen sensin hocam. Yerli yerinde de kullanmaya muktedir olan da sensin hocam.
Yine de tebrikler arkadaşlar.
Bu kadro Roma’yı da yorar hocam. Yeter ki kadro zaafı yaşamayalım.