Avrupa heyecanına UEFA kupasında devam edecek olan Trabzonspor, yeniden döndüğü Süper Lig’de belki de sezonun en sıkıntılı maçını oynadı. Diğer sakat futbolcularının yanı sıra Uğurcan, Abdulkadir ve Bakasetas’tan mahrum olarak Galatasaray karşısına çıkan ve bu eksikler nedeniyle ikinci bölgede sıkıntı yaşayan Trabzonspor, yine de oyunun kontrolünü elinde tutarak pas bağlantılarını sağlıklı yaparak gol üretecek pozisyonlar yaratmaya çalıştı.
Ayağının tozu ile bu maça çıkan abartılı olmasın ama takım arkadaşlarının isimlerini bile daha öğrenmeden kendisini bu denli zor bir mücadelenin içinde bulan oyunculara bakarsak Trabzonspor’un oyun formasyonunda kopukluklar olmasını doğal karşılamak gerekir.
Savunma güvenliğini ön planda tutup, geçişlerde pas tercihlerini doğru yaparak pozisyon arayan her iki takım geçişlerde sıkıntı yaşamazken hücum bölgesinde çoğalamayınca pozisyon zenginliği de yaratamadı.
Trabzonspor’a göre ezberi daha iyi olan Galatasaray çok adamla yaptığı çıkışlarda geri koşmak zorunda kaldığında sıkıntı yaşadı ama Trabzonspor, bu geri dönüşlerde çok adamla hücum organizasyonu gerçekleştiremeyince yakaladığı pozisyonlarda da skoru değiştiremedi. Tabi ki bunda başta da belirttiğim gibi oyun aklı üst düzey Hamsik’in yanı sıra oyunu yönlendirebilecek ve skor üretebilecek Bakasetas ile Abdulkadir Ömür’ün olmamasının da etkisi vardı.
Geride kalan maçlara baktığımızda genel olarak düşünce bütünlüğünde sıkıntı olmasa da oyuncu bütünlüğündeki istikrarsızlık doğal olarak oyun formasyonunda da eksiklikleri getirdi.
Sonuç olarak Trabzonspor oyuncu bütünlüğü ile birlikte oyun formasyonunda ki bütünlüğü de sağlarsa düşünce bütünlüğü ile birlikte yine zirvenin ortağı olacaktır.
Son paragrafta genç kaleci Taha’ya…
Arda Akbulut’un 17 yaşında İstanbul’da ki Galatasaray maçında kaleyi korumasından sonra bir genç kaleci daha. Taha’nın yine bir Galatasaray maçında kaleyi koruması ve iki önemli kurtarışının yanı sıra öz güveni ile kalede durması kendisi ve Trabzonspor adına en önemli kazanımdı.
Ali Palabıyık mı?
Şaşırdık mı?
O bildiğimiz gibi, onda sıkıntı yok(!)
Yine eyyamcılık ve İstanbul’a şirin görünme hallerindeydi…