Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Mustafa Atatürk'ün çok önemli sözleri vardır. “Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez” sadece bunlardan bir tanesidir.
Ancak gelir görün ki bütün dünya Atatürk’ü büyük bir lider olarak kabul etse de Türkiye’deki yobaz kesim bunun tam aksini düşünmektedir. Sürekli dini istismar edip hiçbir şeyi sorgulamayan cahiller ordusu yaratmak için çalışan bu kesimin gözü maddiyattan başka bir şey görmemektedir.
Neyse konumuz onlar değil.
Trabzon tarihi ve kültürel açıdan oldukça önemli bir şehir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Dolayısıyla bu medeniyetlerin şehir merkezinde ve kırsal alanda birçok önemli eseri var.
Dünyadaki birçok kent elindeki tarihi ve kültürel alanları gözü gibi bakarak turizme kazandırıyor. Bununla ilgili müthiş bir turizm geliri oluşturuyor.
Peki Trabzon ne yapıyor?
Aslında hiçbir şey yapmıyor. 25 yılı aşan meslek hayatım boyunca bu konuyla ilgili birçok haber yaptık. Bulunan dehlizlerin nasıl betonla kapatıldığına şahit olduk.
Birçok eski eser belediyeler eliyle yıkıma uğradı.
Oysa bu eserler kentin hafızasıdır.
Hiç vakit kaybetmeden Trabzon şehir merkezi ve kırsal alanda bulunan eski ev ve serenderler de dahil bütün bu eserler kayıt altına alınmalı ve korunmalıdır.
Trabzon sadece Arap turizmine teslim edilmemelidir. Bugün varlar yarın yok. Yaşananlar bunu göstermiyor mu?
Trabzon artık tarihi kimliğini öne çıkarmalıdır.
Özellikle son yıllarda bu konuyla ilgili hiçbir çalışma yapılmamıştır. Bu konular bir iki müze açmakla halledilemez. Müzelerdeki eserler ise tatmin edici değildir. Biz söylemiyoruz. Gidenler söylüyor.
Trabzon adeta geçmişe dönük kimliğini kaybetmiştir. Hafızasını aramaktadır. Geleceğine ise yön verememektedir. Bunu bir ben görmüyorum herhalde.
Artık uyanma vaktidir.
Yoksa, Trabzon sıradan bir şehir olma yolunda hızla ilerlemektedir.
Bunun tabi ki başka boyutları da vardır. Bir sonraki yazımızda da onları değerlendireceğiz.
Kalın sağlıcakla...