HACİVAT-KARAGÖZ

Karagöz demirci ustası iken hacivat ise duvarcı ustasıdır. İnşaatın yavaş ilerlemesinden sorumlu tutulup idam edilmişlerdir . Evliya Çelebiye göre; Karagöz'ün esas adı Billi Çelebi'dir. Kendisi Selçuklu Türklerinden olup demircilikle uğraşır.Türk gölge oyunu, uzun yıllardan bu yana boyunca, Türk halkının gazetesi, televizyonu, sineması, tiyatrosu oldu. Türkiye'ye Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı Memlûklar'dan almasıyla geldi. Sultan, Türkiye'ye dönerken 600 Memlûk sanatçısını beraberinde getirmişti. Bunların içinde Memlûk gölge oyunu sanatçıları da vardı. Çok eskiden beri kukla oyununu bilen ama gölge oyunu ile ilk kez karşılaşan Türk sanatçılar gölge oyununu hemen öğreniverdiler. 17. yüzyılda tekniği daha da geliştirdiler; oyuna da, başkişisi Karagöz'ün adını verdiler. Türk şiirini, müziğini, danslarını, mizahını, söz oyunlarını koyarak, İstanbul'daki çeşitli milletlerden kişileri ekleyerek çok zengin ve renkli bir gösterime ulaştılar. Karagöz, İmparatorluk içinde yayılmış, geldiği Mısır'a bu kez Türk kimliği ile dönmüş, çok popüler olmuş, yakın zamana kadar Türkçe oynanmıştır. Öyle ki, Mısır kuklasına ve başkişisine Karagöz'den bozma “Aragöz” denmiştir. Karagöz'de kişilerin en büyük özelliği tip olmalarıdır. Bunlar değişmez, kalıplaşmış genellemelerdir. Her kişi belli davranışları sürekli yinelediği gibi birbirleriyle sürekli karşıtlıklar da yaratırlar. Bir kişinin tanımlanması ve belirtilmesi dört yoldan olur. Bunlar, kişinin görünüşü, dış özellikleri; konuşması, sesi, sesinin tonu ve dili kullanması; davranışları, hareketleri, tavırları; başkalarının bu kişi üzerine söyledikleri, düşünceleri, tepkileridir. Hacivat'ın Karagöz'e hitaben “Yıktın perdeyi eyledin viran/Varayım sahibine haber vereyim heman” şeklindeki repliği duyulduğunda seyirciye oyunun bittiği ilan edilmiş olur.