GÜZEL İNSANLAR

Güzel şeylerin hızla azaldığı bir dünyayı soluyoruz artık.

Zira insanlık; çoktandır, küresel çarkların acımasızlığına terkedilmiş durumda

İnsanlığın giderek kirlendiği, kirliliğin atmosfere dönüştüğü bir dünya.

Değerlerin değersizleştirildiği, değersizliğin itibara dönüştüğü bir dünya

Çoğaldıkça yalnızlaştığımız, zenginleştikçe fakirleştiğimiz bir dünya.

Ekranlara daldıkça tutsaklaştığımız, özgürlükle vedalaştığımız bir dünya.

İyiliğin, güvenin, dostluğun kısaca insanlığın izlerinin silindiği bir dünya.

Çünkü dünyayı; ekranlara, iletişim ağlarına ve algı patronlarına bağladık. Toplum mühendislerinin ve trollerin oluşturduğu sanal ortamı gerçekmiş gibi algılayıp başka bir şeye dönüştürüldük adeta.

Sanırım; güzeli, güzel olayları, güzel insanları güzel hikâyelere gömdük.

    &&&&

Azalıyoruz kısaca…

Bir taraftan savaş tanrısına dönen vahşi kapitalizmin ölüm tuzakları, diğer taraftan güzel insanların vakitsiz vedası.

Zaten nefesi daralan dünya, güzel insanların vedasına ne kadar dayanabilecek acaba?

Necip Fazıl, Boş Ufuklar şiirinde;

“Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti,

İyi insanlar iyi atlara binip gitti” derken

Yaşar Kemal de, Yusufçuk Yusuf adlı romanının giriş cümlesinde;

“O güzel atlar, o güzel insanları aldılar çektiler gittiler.” der.

    &&&&

“O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler”

Kime ait olduğu belli olmayan bu deyiş, ne kadar da güzel anlatıyor vedayı.

Vedalarla oluşan yalnızlığı ve azalmayı.

Ve vedalarla oluşan boşluğu.

Bir taraftan “Küresel surun” üflediği yalnızlık, diğer taraftan güzel insanların vedası…

    &&&&

Dostum, kardeşim, güzel insan Recep Nas…

İşte o güzel atlardan birine binip uçmağa vardı…

Geride; güler yüz, sabır, hoşgörü, paylaşım, iyilik ve çalışkanlık gibi unutulmaz izler bırakarak.

    &&&&

Birkaç yıldan beri o meret hastalıkla mücadele halindeydi. Doğrusu bu süreçte gösterdiği sabır ve metanet üst seviyedeydi.

İlaçlar, kemoterapiler, yetersiz hastahane odaları ve yaşadığı onca olumsuzluk; O’nun, hayata olumlu bakışını değiştiremedi. Yaşadıklarına gösterdiği tahammül olağanüstüydü.

Bu süreçte ne sevgisinde azalma oldu, ne de duyarlılığında. Ne ülkesini düşünmekten vaz geçti ne de insanlığı.

Bu fani dünyaya, bir beyaz atın sırtında O’nu sonsuzluğa uğurladı.

Ey insanlık; bilesin, yine azaldık.

Ey güzel insanlar ülkesi; bilesin, iyi bir insan daha edindin.

Ruhun şad olsun güzel kardeşim.