GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ

İyi ki 24 Haziran seçimleri yapılıyor. Zamanlama açısından da doğru bir tercih. Ekonomi açısından, sosyal yaşam için de.

Niçin derseniz açıklayayım: Bilemiyorum,  iktidar geçmişteki siyasal olaylardan ders mi çıkardı da 24 Haziran'ı seçim günü olarak duyurdu.

Eğer böyle bir ders altmışlıkla bu kararı vermişse bundan sevinç duyarız.

En azından tarihten ders alma gibi bir alışkanlık kazanılmış demek.

Yok, seçim kararı giderek bozulan ekonomik, sosyal, eğitim vb. dengelerin tekrar rayına oturtulması için alınmışsa bu da ülke için isabetli bir karar olduğu için alkışlanır.

Yok öyleydi, yok böyleydi gibi yorumların hiç gereği yok.

Ülke ekonomisi ve diğer sorunlar bunu gerektiriyordu.

Hayırlısı olur inşallah...

Olur da, siyasetçilerin incir çekirdeği bile doldurmayan söylemlerinden anladığımız kadarıyla ülkenin gelip-gelip içinde bulunduğu noktada herkesi başını iki elinin arasına alıp uzun-uzun düşünmesi gerekiyor.

Elbette ki ülke yararına isabetli bir oy kullanmak için...

Başka bir yolu da yok zaten...

Yıllardır ülkenin karşı-karşıya kaldığı terör belası ile boğuşulurken zuhur eden ekonomik sorunlar, eğitim, sağlık, medya, adli ve sosyal başarısızlıkların üstesinden gelmek ve yeni bir hamle yapabilmek için  24 Haziran seçimlerinin çözüm getirmesi beklentisi var şimdi herkeste...

Umut iyi şeydir. Başarı için de birinci koşuldur bizce.

Ancak, kimi siyasilerin seçimin ertesi 25 Haziran günü ülkenin büyük bir hamle ile başarılara doğru koşacağı, herşeyin değişeceği söylemini duyunca insan haklı olarak şaşırıyor.

"- Peki, bugün bunu niçin yapmıyorsunuz?" sorusuna işte bu bakımdan yanıt bulamıyoruz.

*

DP dönemi... 27 Ekim 1957 genel seçimlerine de böyle bir havada gidildi. Mevcut DP iktidarı ekonominin  bozulan çarkını düzeltmek için -Bugünkü gibi- erken seçim kararı aldı.

İktidar, bozulan ekonomiyi ve sosyal  dengeleri eski ayarlarına getireceğini, işlerin iki gün sonra kutlanacak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile 1950-55 dönemindeki gibi olacağını vaad ederken; muhalefet de ülkede demokrasinin egemen olacağı düzeni ve ekonomik sıkıntıların biteceğini, huzuru  getireceğini söylüyordu.

Seçim yapıldı. DP yine iktidarda kaldı, ama TBMM'deki gücünden çok kaybetti. Seçime hile karıştığı iddiaları ayyuka çıktı.

Muhalefet seçimden güçlenerek çıktı.

Sonuçta, DP yöneticileri giderek sertleşen bir yönetimle piyasayı/fiyatları  kontrol etmek için "Milli Koruma Kanunu" çıkardı.

Bu büyük yanlış oldu. Karaborsa oluştu. Kimi maddeler tanzim satış adı altında vesika ile yapıldı.

Sonrası malum...

*

Seçimler yenilenmeye atılan adımlardır. Seçim arefesinde iktidar da, muhalefet de yurttaşa umut aşılıyor.  Nazım'ın dediği gibi "İyi günler göreceğiz güneşli günler."

İnşallah...