Trabzonspor’da uzun bir aradan sonra bir konsensüs sağlandı.
Herkesin bundan sonra daha iyi olacağına dair umutları yeşerdi, beklentileri yükseldi.
Sağda-solda yine “Şu olsaydı, bu olmasaydı” diye az da olsa dedikodular var ama, herkes asıl olanı içine attı. Son bir umut diyerek sessiz sedasız bekleyip bir şeyler yapma hesabında..
En azından çıban başı olmamak düşüncesinde..
Taraflı tarafsız çorbada tuzumuz olsun diyenler çoğunlukta.
Herkesin yüreğinde kıyametler kopsa bile, işin gizemini bozmama adına Trabzonspor’u eski şaşaalı, hem sahada hem kasada güçlü kılma adına seferberlik ilan etmiş durumdadır.
Öyle görünüyor ki, Trabzonspor’un bugünkü durumda eksik bir ayağı kaldı;
Nedir eksik ayak?
Hiç tartışmasız Şenol Güneş.
Türk futbolu adına talihsiz geçirdiğimiz geçen haftanın ardından Şenol Güneş’e yapılan mesnetsiz suçlamaların ardından kulübünün ve taraftarlarının da yeterince sahip çıkmaması Güneş’i de isyan noktasına getirmiştir.
Allah’tan futbol takımı vardı.
Ki hocalarına herkesten çok onlar sahip çıktı.
Bu arada hani Çarşı’ya ne oldu?
Pazara mı çıktı!
***
Güneş, Malatyaspor maçının ardından yaptığı açıklamasında bu kırgınlığını şöyle ifade etti:
“Fakir bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm. Trabzonluyum, bir sürü yeri dolaşarak buraya geldim. Yine geri dönerim, sorun değil benim için. Ben Trabzonsporlu değilim, Beşiktaşlı değilim. Ben Türk futbol adamıyım. Bana yapılan saygısızlığı ve hakareti aynen iade ediyorum. Benim hastanedeki bilgilerimi alanlar açıklasınlar. Beni aradıklarında zaten onlara söylüyorum ama söylediklerimi aynen yazmıyorlar. Hürriyet kendine göre yazıyor, Daha 2002'deki hakkımı vermeyenler, 'Paracı' deyip paramı çalanlar, şimdi de emeğimi çalıyorlar. Yarım asırdır emek vererek bir yere gelmeye çalışıyorum. Sizin içinizde de bana haksızlık yapanlar var. Hürriyet'ten Mehmet Arslan. Ertuğrul Özkök ve diğerleri. Onlara hakkımı helal etmeyeceğim. Onlar da bana etmesinler."
Bütün bu sitemi ve sonuna kadar haklı isyanı sanıyorum Şenol Güneş’i sezon sonunda bir değerlendirme yapmaya, yol ayırımını ciddi ciddi düşünmeye itecektir.
Futbolcu ve teknik adam olarak kimseye nasip olmamış başarılarına rağmen, sırf Trabzonlu ve Trabzonsporlu olduğu için her maçta sanki yeni bir sınava tabi tutulmak istenen Güneş, sonunda restini çekmiştir.
***
Şenol Güneş’in Türkiye sınırları içerisinde artık tek adresi vardır, o da tıpkı geçmişte başlattıkları Anadolu ihtilaliyle ortaya çıkardıkları güçlü ve tüm zalimleri darmadağın eden, dize getiren bir Trabzonspor’u yeniden inşa edip ayağa kaldırmak için.
Bu bazılarına uzak ihtimal olarak gelebilir ancak şu son yaşananlardan sonra Güneş de her yorgun ve hırpalanmış insan gibi sığınacağı güvenilir bir liman ihtiyacındadır.
O liman da hiç kuşkusuz Trabzonspor’dur.
Üstelik kaptanın limana olduğu kadar, hatta daha da çok limanın da o heybete ihtiyacı vardır!
Bu saatten sonra kimsenin o oydu, bu buydu, şu şöyleydi bu böyleydi deme lüksü yok..
Seferberlik halinde aranacak işler değildir bunlar.
Ki bizim geleneğimizdendir, cenazelerde geçmişteki ilişkilere bakılmaz, cenaze kaldırılır..
Kırgınlıklar, kızgınlıklar, küskünlükler 40’ından sonra konuşulur!..