Barış Pınarı: Mezopotomya, Münbit Hilal, enerji kaynakları, Büyük Ortadoğu Projesi ve Suriye bataklığı. Küresel güçler ve Onlar’ın gerektiğinde kullanmak üzere oluşturmayı düşündükleri terör devleti projeleri. Ve sözün bittiği yerde; Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını bilen bu onurlu milletin yeniden şahlanışı.
***
Deprem: Hemen herkesin “deprem uzmanı” olduğu güzel ülkemin kaderi, sanıyorum daha uzun süre Japonya’yı imrenerek izlemek olacak. Japonya’nın da biz izleyeceği bir tarafımız var aslında, son dönemlerde geliştirdiğimiz deprem duaları.
***
Terör: Ulus Devlet, Üniter Devlet, Lozan Barış Anlaşması ve etnik kökeni çoğaltma gayretleri ve kahreden süreç... Şehit ve Gazilerimiz üzerinden yürütülen siyasal çatışma dili.
***
Eğitim: Değişen her bakanla yeni bir limana yalpalayarak yelken açan “Milli Umudumuz.” Oluşturulan sınav düzeninin altında ezildikçe ezilen ve bağımsız karakter geliştiremeyen gençlerimizin ve dolaysıyla ülkemizin aydınlık gelecek umudunun yeşerememesi.
***
Çevre: Bütün canlılar insana emanet. Öyle mi? Öyleyse biz, bu emanete ihanet ettik, her şeyi ama her şeyi çıkarlarımız için kirlettik. Sonra ver elini yakınma.
***
Kadın: “Kutsal Kitabımız”, “At Avrat Pusat” kültürümüz ve edebiyatımız... Kadın en değerlimiz. Ve Türkiye’nin kadın gerçeği; cinayetler, tacizler, aşağılamalar, istismarlar, horlamalar, çocuk gelinler, evlilik yaşı fetvaları, miras adaletsizlikleri ve her türlü şiddet. Dolayısıyla buradan çıkan sonuç; Toplumsal cinsiyet uçurum endeksi: 142 ülke arasında 125. Sırada olmak. Utanç verici bir tablo.
Ekonomi: Parayı tanrılaştırarak dünyaya hükmeden kapitalist düzen; geniş halk kitlelerine de rol biçer: “Bu günü yarına bağlayabilmek için debelenip durmak” İnsanlık debelenip duruyor! Ülkemiz ekonomisinin uçuşa geçtiği söyleniyor, ama çok yüksekten uçuyor olsa gerek ki halk uçuşu yaşamak bir kenara, henüz izleyemiyor bile.
***
Çocuk: Enfal Suresi, 28. Ayet: “Şunu iyi bilin ki mallarınız ve çocuklarınız, ancak ve ancak, iman teslimiyetinizi ölçmek üzere size emanet edilmiştir.” Hz Muhammet: “Çocuklar gözümüzün nurudur.”
***
TC Anayasası 50. Madde: “Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.” Çocuk işçiler, çocuk gelinler, çocuk anneler, çocuk istismarı, çocuk pornografisi, çocuk hükümlüler, çocuk dilenciler, çocuk cinayetleri, kayıp çocuklar, eğitimden yoksun bırakılan çocuklar, sokakta yaşan çocuklar, şiddet gören çocuklar... Hangi ülkenin çocukları acaba?
***
Spor: Spora dair tek tutkumuz var “Futbol” ve Futbola dair de özgün bir sloganımız var: “Vur kır parçala bu maçı kazan.” Ve futbolda da kendi çöplüğümüzün horozuyuz . Zira, Edirne’den ötede esamemiz bile okunmuyor.