Göge adam..


Sanki denize demir atarsınız burada, arkanızda ağaçlar, Ali Şükrü Bey’in mezarı da burada, bir bayrak tepesinde yine gözlüyor bu şehri, şehidimin işi bitmemiş.
Metafizik alemden selam verir her gittiğimde, bana hoş geldin der gibi hali var.
Telefonum çaldı bir Manisa yerel numarası.
Ege sanrım beni unutmadı diye düşündüm gülümsedim.
Fotoğraf makinemi kapatırken "Alo efendim buyurun" dedim.
Sanki bekliyordum bu görüşmeyi.
İnce bir ses tonuyla ismini söyleyemediğim kırkını geçmiş bir arkadaşım.
Neler yapıyorsun diyerek söze başladı.
 Hemen hazırda bulunan bir not yazmak üzere kalemi aldım.
Uzun konuşmayacağım dedi. Oysa özlemiştim sesin sahibini, hem bir abi hem de ustam bu adam.
Cerrah Osman aklıma geldi. Evini dinamitle kazayla yakan bir doktor.
Doktorun dinamitle işi ne ki.
Devlet için çalışan her adam gibi ondan.
Bu adamlar emir geldiğinde telefonla bildirilir. Sadece önceden dağıtılan kitapların içinde senaryolar zaten hazırdır. Hemen açıp onda istihbarat emirlerini kabiliyetlerine göre seçerler. Yalnız bunu günlük yerel veya ulusal gazete sütunlarının da şifreli karşı cevap olarak verip operasyona başlarlar.
Sandığınız gibi değil tahribat yapmazlar, sadece isimler ve planları bir gece öncesinde ilişki içinde oldukları kadınlardan almışlardır.
Bu öyle göründüğü gibi kolay değildir.
İki kısıma ayrılır; bir muhafız birimleri diğeri operasyon birimleri.
Çoğu bir birlerini tanımaz...
Gelen telefonlar adrenalin demektir bu bireylere.
Ölümü göze almış bir o kadar dikkatli adım atar bunlar.
Telefondaki adam bir orta şirket sahibi hem kilolu hem de ağır abilerden biri.
Geçmişi siyasi kimliği olan üst düzey görevlerde bulunmuş, siyasi yoldan hızla ilerlemiş çabuk kabuk değiştiren bukalemun gibi yapısına rağmen hızlı karar verebilen biri. Ailesi eski asker ve bürokratlardan oluşuyor.
İstanbul ayağının Ege sorumlusu beş adamdan biri.
Sürekli değiştirdiği polis hatları var ama kendi polis değil.
Bir kaç cümle sonrası notumu yazdım.
"Bölge henüz dengeye oturmadı, kırmızı kitabı iyi oku" diyerek kendine dikkat et diyerek telefonu kapattı. Bugün üç kişi ile planları tazeleyip kayda almak üzere araçla meydana indim, sağda duran çınar ağaçlarına dikkatlice baktım, boş bulunma değil bu sanki Osmanlı sultanlarından Yavuz hanı çok severim. Çınar ise Osmanlı sembolü...