GİZLENEN VASİYETNAME!
Herkes kendine yontmuş, herkes kendince yorum getirmiştir.
Tarihin derinliklerine ışık tutan, yirminci yüzyılın karanlıklarına fener olan Atatürk'ün vasiyetnamesi bugüne dek halkımıza gerçek anlamda anlatılmamıştır.
Halbuki Türk milletinin özellikle yöneticilerin bu vasiyetnameden öğreneceği çok şey vardı.
Bu konuda yıllarca araştırma yapanlardan birisiyim.
Son günlerde Baran Aydın'ın anılarını, Atatürk'ün istihbarat subayının torunu Meriç Tumluerin eserlerini okuduktan sonra yaptığım işin yüceliğini bir kez daha anladım.
Atatürk'ün kendi el yazısıyla ve büyük bir titizlikle hazırladığı 105 adet sarı zarfı ve dosyası vardır.
Bunlardan bir tanesinin üzerinde "Bu dosya ölümümden elli sene sonra açılacaktır" ibaresi vardır.
Yıllarca bu dosya görmezlikten gelinmiştir.
Birinci vasiyetnamesi ön plana çıkmıştır. Bu vasiyetname uzun süre iktidar ve muhalefet arasında sürtüşme konusu olmuştur.
Atatürk'ün ikinci vasiyetnamesi - yasalara aykırı olmasına karşın 1955 yılında devrin başbakanı tarafından açılmış ve okunmuştur.
Mecliste büyük bir gürültü koparan bu olay uzun uzun tartışılmıştır.
Mecliste büyük bir gürültü koparan bu olay uzun süre elektrikli oturumlara neden olmuştur.
İlk vasiyetname 28 Kasım 1938 Pazartesi günü Ankara üçüncü Sulh Hukuk Hakimi Osman Selçuk tarafından açılmıştır.
Açılan ilk belgenin kendi el yazısıyla yazılıp yazılmadığı kız kardeşi Makbule Boyson'a sorulmuş, teyit edilince tutanağa geçirilmiştir.
Bu belgedeki bilgiler halkımızla paylaşılmıştır.
Burada Makbule Boysan'a ayda bin lira, Afet'e sekizyüz lira, Sabiha Gökçen'e altıyüz lira, Ülkü’ye ikiyüz ve Rukiye ile Nebile'ye yüzer lira verilecek. İnönü'nün çocuklarına (Ömer ve Erdal) yüksek tahsil yaptırılacak.
Sabiha Gökçen'e bir ev alınacak.
Malik olduğum bütün mal varlığım Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilecek vs. Yıllarca bu konuşuldu, tartışıldı.
Hiçbir zaman ikinci vasiyetnameden bahsedilmedi.
İçeriği dillendirilmedi. Kanunsuz olmasına karşın, bir kez Adnan Menderes bir kez de İnönü tarafından açıldı.
Daha sonraki yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetimi de mahkeme sonuna kadar D.P elinde kaldı.
İkinci Vasiyetname 10 Kasım 1998’de Kenan Paşa tarafından bir kez daha açıldı.
"Açıklanması ay gün değildir" denilerek yine tarihin derinliklerine gömüldü.
Atatürk'ün el yazısıyla büyük bir titizlikle yazdığı dört yüz sayfalık o tarihi belgeler bugün Ankara merkez Ziraat Bankası zemin katındaki şifreli kasalardadır.
Ne yazık ki; bugüne dek hiç bir iktidar Atatürk'ün 17. vizyonunu ve Ay-Yıldız Teşkilatı’nı gündeme taşımamıştır.
Acaba derin devlet bu vizyonun içinde midir?
Not: 10 Kasım’a kadar bu konuda ilginç açıklamalar yapacağım. Okuyucularıma duyurulur.