Trabzonspor Kadın Futbol Takımı 61 numaralı oyuncusu Gizem Yazıcı, Trabzonspor Dergisi’ne konuştu.  Yetenekli oyuncu, “61 numaralı formayı taşımak ne kadar onurlu ve gururlu olsa da bir o kadar da stresli. Herkesin verdiği mücadelenin daha üstünde mücadele etmem gerektiğini biliyorum” dedi. İşte o röportaj;

- Seni biraz tanıyabilir miyiz, futbola nasıl başladın?

 2001 yılında Trabzon’da doğdum. Futbola mahalle arasında erkek arkadaşlarımla oynayarak başladım. Beni orada izleyen mahalle sakinleri durumu babama iletmişler. Babam da ilkokuldaki beden eğitimi öğretmenim ile konuşmuş, onun yönlendirmesiyle 2012’de İdmanocağı’na gittim. O günden itibaren aktif olarak futbol yaşantım devam ediyor. 

- Ailenizin futbola bakış açısı nasıldı, olumsuz bir durumla karşılaştın mı?

 Düşünülenin aksine ailem beni bu konuda her zaman destekleyip sürekli arkamda durdular. Ailemde herkes fanatik Trabzonsporlu, abim, ablam. Evde futbol sohbetleri çok olur. Özellikle abimin sporla ilgilenmem konusunda bana çok büyük katkısı oldu. Ortak noktamız çoğunlukla futboldu ve sürekli aramızda maç yapıyorduk. Aile büyüklerime de desteklerinden ve bana güvendiklerinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. 

GİZEM1

- Trabzonspor’dan sana teklif geldiğinde ne hissettin, transfer sürecin nasıl gelişti?

 Trabzonspor Kadın Futbol Takımı ilk kurulduğu yıl büyük bir heyecan içerisine girmiştim. Futbolu sevmeye başladığım dönem olan 7 yaşından itibaren kurduğum tek hayalim Trabzonspor ve Milli Takım forması giymekti. İlk sezon buraya denenmeye gelmiştim, 2 ay deneme süreci geçirdim ve bazı olumsuzluklardan dolayı transferim gerçekleşmemişti. O yıl Ünye Gücü Kadın Takımı’nda oynuyordum ama aklım hep Trabzonspor’daydı. Bir sonraki sene buraya kesinlikle gelmem gerektiğini düşündüm ve bu bilinçle çok çalıştım gerçekten. Çok emek verdim ve bunun karşılığında sezon bittikten sonra hayalini kurduğum Bordo-Mavili formaya kavuştum. Bu benim için büyük bir gurur ve heyecan verici bir durum. Burada ikinci sezonum ve inşallah uzun yıllar aynı çatı altında kendimi geliştirerek forma giymeye devam ederim. 

- Takıma dahil olduğunda neler hissettin, buradaki ortam nasıl?

 İlk kez yabancı oyuncularla antrenman yapmak ve Süper Ligde olmak beni çok motive etmişti. Kadınlar Ligi’nin en üst seviyesinde olmak ilk etapta beni biraz kaygılandırsa da kendime güvenim tamdı. Trabzonlu olduğum için takıma çabuk alıştım ve adaptasyonda herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Takımda herkesle çok iyi anlaştığımı düşünüyorum, birlik ve beraberliğimiz için de elimden geleni yapıyoruz. Çok güzel bir ortam var burada.

- Trabzonspor forması ile ilk çıktığın maçı hatırlıyor musun?

Küçüklüğümden beri hayalimi kurduğum Bordo-Mavi formayla ilk maçıma Galatasaray deplasmanında çıkmıştım. Açıkçası kendimi rüyada gibi hissediyordum. Heyecandan tüm vücudum titriyordu. Takımdaki ablalarım başarabileceğim konusunda çok destek oldular ve heyecanımı biraz daha dizginledim. Maçtan sonraki tarafıma gelen dönüşler çok güzeldi ve bu durum beni çok çok ileriye taşımıştı. Ama şunu söylemeliyim ki, her maçıma ilk maçımmış gibi hazırlanıyor, öyle motive olup her maça tam konsantre çıkıyorum.

- Trabzonlusun ve sahada Bordo-Mavili formanın 61 numarasını taşıyorsun. Bunun ne gibi sorumlulukları oluyor?

 61 numaralı formayı taşımak ne kadar onurlu ve gururlu olsa da bir o kadar da stresli. Herkesin verdiği mücadelenin daha üstünde mücadele etmem gerektiğini biliyorum ve sürekli öyle yapmaya çalışıyorum. Saha içerisinde takım arkadaşlarıma, hakemlerimize, rakiplerimize, antrenörlerimize ve taraftarlarımıza karşı olumsuz bir hareket yapmaktan kaçınıyorum. En önemlisi oyun esnasında attığım her adıma çok dikkat ediyorum. Bu doğrultuda kendimi ve kulübümüzü küçük düşürmeme adına ‘61’ numaraya ne yakışırsa onu yapıyorum. 

- Ülkenin her tarafında Trabzonspor taraftarı olduğunu biliyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsun?

Bana göre Trabzonspor taraftarı olmak bir ayrıcalıktır. Ben böyle tutkulu ve coşkulu taraftar grubu görmedim. Kendim de büyük bir Trabzonspor taraftarıyım. Maçlarımız kötü gittiğinde bizi desteklemekten vazgeçmeyen taraftarlarımız var. Göğsümüzde taşıdığımız arma için her şeyi yapabileceklerine inanıyorum. Bu, bizim için çok büyük motive kaynağı oluyor. Hepsine tek tek teşekkür ediyorum. 

- Sence ülkemizde kadın futbolunun daha da gelişmesi için neler yapılmalıdır?

Eskiye göre kadın futbolu gerçekten iyi yol kat etti, gelişmeler umut verici. Ama halen kadın futbolunu bilmeyen insanlar var. Biz takımımızı iyi yerlere taşıyıp ön plana çıkartırsak, bu durumun daha çok gelişeceğini, ilginin artacağını düşünüyorum. Bu doğrultuda yarışmacı olmamız gerektiğini biliyorum. İnşallah ilerleyen yıllarda Trabzonspor Kadın Futbol takımının adını çok daha güzel yerlerde gösteririz. 

GİZEM2

- Takımımız hakkındaki düşüncelerin nelerdir?

Geçtiğimiz 2 yıla baktığımızda oyuncu grubumuzun daha kaliteli olduğunu görüyorum. İmkanlarımız diğer takımlara göre çok daha iyi. Bireysel anlamda yetenekli oyunculardan kurulan bir kadromuz var ve bu yeteneklerimizi birleştirip sahaya yansıttığımızda, sürekli yukarılara tırmanan bir ekip olacağız. Trabzonspor’da oynamak her birimiz için büyük bir şans ve şansımızı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Böyle güzel ve kaliteli ortam sağladıkları için yönetim kurulumuza ve Başkanımız Ertuğrul Doğan’a teşekkürlerimi sunuyorum. 

- Oynadığın mevkide bakıp örnek aldığın bir futbolcu var mı?

Thomas Reis: “Zirve takibini devam ettirmek istiyoruz” Thomas Reis: “Zirve takibini devam ettirmek istiyoruz”

Evet var; daha önce A takımımızda forma giyen Portekizli oyuncu Joao Pereira. Sahadaki hırsını, mücadelesini, oyun tarzını çok beğeniyorum ve örnek alıyorum. İnşallah ilerleyen yıllarda onun gibi başarılara imza atarım. 

- Gelecek için düşüncülerin nelerdir, futbolun içinde kalmayı düşünüyor musun?

 Futbol içinde kalıp Trabzonspor formasıyla büyük başarılara imza atmayı düşünüyorum. Ayrıyeten Milli Takım formamızı da giyerek uzun yıllar mücadele etmeyi hedefliyorum.