Trabzonspor bugün yine ilk yarıda istediğimiz oyunu oynayamadı. Takımın balansını çok bozuk gördüm. Bloklar arasındaki mesafe kopuktu. Bir de takımın oyun boyu çok uzundu. 30-40 metre olması gereken boy 70 metreye kadar çıkmıştı. Böylece hem daha çok efor sarfediliyor hem de hatlar arasında kopukluk yaşanıyor. Ersun Hoca bu yanlışı görüp ikinci yarı mesafeyi daralttı. Tabii defansın göbeğinde iyi bir ön libero ve de geride hızlı bir stoper olmayınca mesafeyi daralmak risk taşıyor.
İkinci yarıya daha istekli başlayan Trabzonspor özellikle savruk oynayan Salih'in yerine Fatih Atik'i aldı. Fatih topun kıymetini Salih'ten iyi biliyor. Nitekim bu değişikliğin faydasını gördük ama sonuca yansıyan bir şey olmadı.
Trabzonspor ısıran, rakibini sürklase eden bir oyun anlayışını böyle ağır oynayarak gerçekleştiremez. İkinci yarıda Yatabare'nin net bir golü verilmediyse de oyunun hiçbir bölümünde benim hayallerimdeki takımı görme imkanımız olmadı.
Bu görüntü lig için de bazı alarm işaretlerini net bir şekilde verdi. Ersun Hoca'nın acil bazı tedbirler alması gerekiyor.
Gruplara yenilsek de kaldık ama sonuç bizi çok üzdü.
Takım gibi bir görüntü vermeyişimiz, bizde bazı şeylerin iyi gitmediğini gösteriyor.
Ne olursa olsun toparlanmalıyız. Mehmet'e kırmızı kart görmek yakışmadı.
Hoca, Rize maçında takımsal bütünlüğü sağlayamazsa gelecekle ilgili beklentilerin aksine eleştiri oklarını üzerine çeker.