Bugüne kadar, ne kadar ergen gençler ile ilgili dizi izlediysem hepsi gençliği bozma adına olduğunu gördüm.
Hepsi aşk-meşk, yaramazlık, kuralsızlık; pejmürde giyim, ceket bir yana, gömlek bir yana kravat nerede belli değil.
Büyüğe, öğretmenlere saygı hak getire, haşerelik diz boyu ve sonunda da şehvet dolu ilişkiler yumağı!
Ve ardından okul çağında gayrimeşru hamilelikler…
Ve bunların hepsi de komik ve şirin gösteriliyor.
Gelenekler, ahlak, saygı, aile yapısı, manevi değerlerin hepsi hiçe sayılıyor.
Ve hep bu değerleri yıkma üzerine kurulu diziler.
En kötüsü de şehvet dolu olması; bu yaşlarda hamileliğe teşvik ve bunun karşısında da anne-babaların bunu hoş karşılamalarına teşvik…
Sonra da diyoruz ki ‘gençlik niye bozuldu, toplum niye bu hale geldi’!? Vekili, amiri-memuru, doktoru-hastası, şoförü-yolcusu, bakkalı-tüketicisi, müteahhidi-işçisi vs… niye böyle !?’
Kardeşim, bu toplumu bu hale biz getirdik; neyin hesabını, kime soruyoruz!?
Tek bir dizi de bunların tersine olsa; gerçekten eğitim amaçlansa, ahlak, kurallar, saygı, kopya çekmeden başarının yolları anlatılsa keşke.
Öğretmen sınavlarda öğrencileri kollamasa…
Şaklaban şaban dizileri hâlâ izlenir olmasa!
Toplum eğitimi kontrolden çıkmış.
Biz büyükler, bu dağınıklığın yanlışlığından gençlere bahsedecek olsak “çağ dışı, gericilik” diye itham ediliyoruz.
Çünkü çağın iletişim aracı bizden önce davranmış, nefislerini ele geçirmiş…
Teknolojinin söylediği “doğru” bizim söylediklerimiz “yanlış” diye algılanıyor.