GALİBİYET KADAR DEĞERLİ


Üç gün önce Lazio gibi bir takımla çok ağır bir sahada aşırı mücadeleye dayalı bir futbol oynayan Trabzonspor’un, dün akşam Fenerbahçe  ile Şükrü Saraçoğlu’nda berabere kalıp bir puan alması iyi, hem de çok iyi bir sonuçtur.
Üstelik yedek kulübende, sahaya sürdüğünde takıma beklenen katkıyı yapabilecek futbolcun yokken.
Onlar Emre’yi, Emenike’yi sürüyor sahaya.. Sen Zeki Yavru, Abdulkadir gibi daha düne kadar Fenerbahçe’yi ancak televizyonda izlemiş gençleri karşılarına koymak zorunda kalıyorsun.
Yani Mustafa  Hoca’nın da eli kolu bağlı.

Bu yüzden bence bu beraberlik galibiyet kadar değerlidir.
Ayrıca 3 Temmuz sürecinden  sonra Trabzonspor maçlarına aşırı motivasyon ve dolduruşla çıkan Fenerbahçe için Trabzonspor’u Kadıköy’de yenememiş olmakla yenilginin bir farkı yoktur.

***
Gelelim maça...
Fenerbahçe beklenildiği gibi  oyuna ileride basarak çok süratli başladı. Bir an önce gol bulup Trabzonspor’un oyunu yarı sahasında kabul etmesini önlemek ve üzerine çekerek rahat ve farklı bir galibiyet almak düşüncesindeydiler.
Sol beke Aykut’u çekip stopere Giray’ı koyan Mustafa Hoca, kapılan toplardaki ani çıkışlarda Olcan’ın ofans gücünden ve Yusuf’un topla mesafe kateden stilinden  yararlanmak istedi.

Bu taktiğin defansif yönü ilk 15 dakikakadan sonra iyi işledi.  Fener saldırır görünüyor ancak net pozisyon bulamıyordu. Trabzonspor da süratli ataklarla birkaç kez gol girişiminde bulundu ilk yarıda.

Ancak ikinci yarıda Fenerbahçe Trabzonspor kalesinde bir hayli pozisyon buldu. Bunların bir kısmını bence sahanın yıldızı Onur önledi, bir kısmını da Sow harcadı.

               ***
Trabzonspor’un bu kadar baskı altında kalmasının en önemli sebebi bence  Adrian  ve Malouda’nın, özellikle de Adrian’ın çok kötü bir gününde olmasıydı. Polonyalı ne top tutup oyunu, özelliklede defansı rahatlatabildi, ne de kontra toplar atabildi.

Duvar tenisine dönen maçta savunma her ileri gönderdiği topa müdahale etmek zorunda kaldı.
Bu arada maçtan sonra saha içinde Trabzonsporlu futbolculara, saha dışında da ve Başkan Hacıosmanoğlu’nun arabasına saldıracak kadar gözü dönen Fenerbahçeliler bu beraberliğin kendileri için yenilgiden farksız olduğunu da kanıtlamış oldular.

Özetlersek, bu ortamda ve bu şartlarda yüreklerini ortaya koyarak mücadele eden ve Fenerbahçe’den Kadıköy’de puan alan futbolcularımızı ve Mustafa Hoca’yı kutluyorum. Dengesiz güçlerin yarışında yüreklerini ortaya koyarak diğer faktörlere de pabuç bırakmayıp Trabzonsporluların başını öne eğdirmediler.